• duygulu notlar

    "Hayatin Tum guzelliklerini tadmak adina...

  • Mutluluk..

    Her aninda cocuk kalabilmek yasamin, kucuk seylerde gorebilmek sevinci.....

  • Yeni kesiflerde..

    Bambaska diyarlarda, tadlarda, zamanarda; yeniden tekrar tekrar kesfetmek, heyecani, hayati...

29 Aralık 2010 Çarşamba

Koca bir yil...cabucak gecen zaman..

Uzuuuunn bir suredir yazamiyorum...hicbirsey olmamasindan degil..bir cok sey olmasindan:) hayat hizlaniyor gitgide...zamani durdurmak hattal kovalamak bile mumkun olmuyor...gunler birbrini ardilarken bi bakiyoruz ki bir yil daha geride kaliyor...Koskoca bir sene bitiyor..neler getirdi bu bisene bana...inanilmaz bir seneydi..hani unutulmiycak senelrden di..yok ole dudak ucuklatici seyelr olmadi hayatimda...alsidna oldu da....biraz mukemmel tadinda degillerdi...cok yorucu bir yilda herseyden once...yepyeni bir hayat alisma yiliydi..Dubai'ye ayak uydurma..nabzini olcme...ne yapacagini bilememe yili...tez icin Istanbul'a gidip gelmeler...zihinde ucusan sorular...sorularr...Ama bir de baktim ki gecivermis bile...soyleidginizde kocaman gozuken "bir yil" aslinda hic de okadar buyuk gozukmuyor icine girdiginizde....
Hayatima bir suru insan katildi bu sene...hicbilmedigim topraklarda...binbir cesit insan, huy tanidim....belirsizliklerin icinden siyrilmak..daha da uyumlu olmak icin aslinda bi kesif yiliydi bu yil benim icin...aslinda arayislar icindeyken, kendimde bir cok seyi dgeistirdim bilmeden...bir evin sorumlugunu aldim...birick sevgilimle bir yuva kurdum...simdi bakiyorum da nekadar da buyutmus bizi su bisene...kendimizde, birbirmizde bircok sey kesfettik...cekirde cikden bir aile olduk:) darisi cekirdege:))
Hayatta aslinda coguzaman ne adim atmamliyim diye cok dusunmedim...ya da hirslarim olmaid herzaman...en dogrusu nedir diye sordugumda kendime onceligim kendimden ziyade, ailem, sevgilim di....bazen iste bu secimlerde ya da yollarda hersey tam dusundugumuz gibi gitmeyebiliyor...ya da beklemeniz gerekiyor fazlaisndan duslediginiz noktaya ulasmak icin..ama bu bir sonuc ya da bir odulle sonuclandirmak olarka dusunmemek gerkeiyor..cunku ben anladim ki gecmeis gerekn zmaan, beklediginzi seyin gerceklesmesinden ziyade SIZ de bitiyor...sizin degismenizi, sekillenmenizi, farketmenizi bekliyor....
Ben farkettim...gelistim..buyudm bu sene...Biricik sevgilimn de destegiyle bir cok zorlugu geride birakip onume bakmaya cesaret buldum...ve biliyor musun? bundna sonra onum acik derler ya ole bi icim rahat...oyle huzurlu..oyle dingin...
Simdi iki gun sonra yepyeni, tazecik bir yil basliyor...tam bir yil var her ani doldurmak gereken...her ani sonuna kadar mutlulukla, huzurla, saglikla, basariyla, bol kazancla doldrumak gereken...
Hayatin tum guzleliklerini sidnugu...hayallerdden de ote olabilcek bir yil...
Kesfedilecek seyelr icin taptaze takvimler... yasanacak harika anlar icin sinirsiz bir zaman...kavusmak icin ozlenenlere bir dolu firsat....ve heyecanla beklenen guzellikler...
Umarim bu yepyeni yil herkes ciin umutlarla, mutlulukla, boool saglikla... ve ertelenen herseyin gerceklestigi..cozuldugu harika bir yil olsun...
Isiklari asip camlara...sadece onlarin aydinliginda oturmak...sicacik bir cay alip hayallere dalmak...heycan duymak yeni yilin mujdelerine....

23 Kasım 2010 Salı

Hindistanmania

6 gece 7 gun için oldukça yoğun bir programla gezdik.. Başkent Delhi ile yumuşak bir kültür değişimi yaşayıp Varanassi ile bu geçişi şok kıvamına getirdikten sonra uğradığımız,gördüğümüz hiç biryerde birdaha bir şok yaşamadık; heralde yaşamayız da hayat boyu:)))...
Çoook çook kalabalık bir nüfus düşünün öyle böyle değil her adıma 100 kişinin düştüğü bir yoğunluk ve bu kalabalık yaşamaın hiç bir trafik, hayat düzenine sahip olmadığını..Her yerin korna sesleriyle yankılandığı kafanızı her çevirdiğiniz yerde anlatmlaık bir dolu hikayeççfotoğraflık yüzlerce kare...
Kendi dünyaları dışında bleki bir yaşam olduğunu bile bilmiyor yüzdenin önemli bir kısmı..inanışlarını sorgulamadan, hayatlarını ilerletemeden, geliştiremeden yaşıyor büyük çoğunluğu...Sokaklarında, inekleri, domuzları, fareleri, köpekleri..ve insanları... Fakirliğin hiç bukadar fazla olabileceğini hayal edememiştim..bir sistemin bukadar çökük ve sömürücu olabileceğini de...Ama herşeye rağmen her insanın mutlaka deneyimlesi ve hayatının değereini anması için en azındna birinden duyması lazım bu hayatları...beni her anı inanılmaz etkiledi..hayatımın nekadar değerli olduğunu gözüme soka soka öğretti...ama o kargaşaya o düzensizliğe rağmen birşey var havasında...(kokudan bahsetmiyorum) garip bir enerjisi..en eskı tarihi..yapıları yayıyor heralde bu mistik havayı..etkileniyorsunuz ve artık başka bir insan olduğunuzu her yeni yeri görüp keşfettikçe oranın sizi çözüp, verdiği dersleri çok iyi alıyorsunuz..her geziden bambaşka biri olarak dönüyorsunuz...

İnsanların hayattan beklediği tek şey karın doyurabilmek...bu dünyanın heryerinde aslında böyle sistem nekadar komplike olursa olsun, şartlar nekadar lüks..ama bu insnaların gerçekten tek derdi bu..sadece bir lokma birşey yiyebilmek gün sonunda..işlerinin olması, evlerinin olması pek önemli değil..hayatı kurcalamakta yok..bırakalım sistem bizi kaldırsın bari dercesine bir rahatlık...
Mert,in değişiyle artık temizlik kavramımızda değişti..burdan sağ çıktık artık dünyayı görmeye tam hazırmışız:)..

Ganj nehrinin mistikliği..görüdüğümüz ibretlik tablolarla biraz bulanıklaşıyor ama...eğer mistisizm ve bu tür inanışların çok çok meraklısıysanız..kesin görmelisiniz..ama herkesin kaldrıabileceği bir yaşam değil..herkesin görebilmeyi kaldırıcak şeyler yok maalesef..ölü yakma ayinlerinin yapıldığı ve bazı cesetlerin öylece atıldığı bir bölgeççaynı zamanda güneşin doğuşuyla arınma ve dua eyinleri de aynı yerde yapılıyor hatta çamaşırları bile orda yıkanıyor... bambaşka bir alem...inançlar..gelenekler..bizim aklımızın alması zor haller...

Ahh kulağımda hala bibibibibibiiipp bitmeyen korna sesi...ve acımtırak, ekşimsi kokusu..ama etkileniyorsunuz ve hayatın nasıl bizim elimizde omadığını ve öte yandan da baız şeylerin de bize baağlı olduğunu anlıyorsunuz...
Doğduğumuz yeri aileyi seçme şansımız yok, bunun için bana sunulan sartlar icin dogdugum ortam icin, binlerce kez şükür ediyorum...ve o insanların daha iyi şartlarda yaşayabilmeleri için dua ediyorum...çok çok zor ve imkansız olduğunu bile bile...
                                                      Mert ve Duygu Kutub Minar, Delhi

11 Kasım 2010 Perşembe

Uzaaaaklllaaarrraaa..

Ruhu uzanır ya hani insanın uzaklara....keşfetmek. tanımak, anlamak içindir benim için heryolculuk...hayatta yaptığım her yolculuk....şimdi başka diyarlar keşfetme zamanı..başka diyarların bizi keşfetme, bize yeni birşeyler öğretme zamanı..bir hafta boyunca uzaklarda olucam....bol bol resimle geri dönüp, bir sürü hikaye biriktiricem...
ver elini hindistan...

10 Kasım 2010 Çarşamba

iki sehir..kac hayat?



"Yeni bir ülke bulamazsın
Yeni bir şehir bulamazsın
Bu şehir arkandan gelecektir,
Nasıl geçirdiysen ömrünü burda bu köşecikte,
Öyle geçirdin demektir bütün yeryüzünde... "
Ben bugun bu sozu ararken gene arayislarin icerisndeydim...sorgulamalarin..ben neden bukadar basarisizimlarin...
Hayatta arayislarimin, sorgulamarimin yogun oldugu anlardan birinde...bu sozu aramak beni biraz toparladi kendime...hayatta elimde tutunduklarimi..asildiklarimi hatirlamami sagladi...kenarda duran ufacik nedenelri toplayip astim hayat ipime..cok guzle gozuktuler biliyormusunuz birden gozume...
Mis gibi yumusatici kokulu..tertemiz...ferah...
Ah iste hayat...hergun yeni birsey cikariyor karsima ogrenmem kendimi gelsitrmem icin de...bi harekete gecmem gerekli benim de...sole yepyeni bir istek,neden, yaldiz islemeli bir mandalla hayata asmam icin .....


4 Kasım 2010 Perşembe

Yarınlara Bir Işık da Siz Yakabilirsiniz...

Uzun zamandır içinizi kemiren garip hisler sariyor mu ara ara sizi de? hani Ülkeniz için ilerisini görememek gibi..acaba neler olacak gibi yaniti karmasik sorular ve yanıtları ürkütücü mü? Benim için öyle ve biliyiorum ki bir çoğumuz için de...
Benim gözümün önüne hep tarihe damgasını vuran liderler geliyor böyle zamanlarda birçok imkansızlığın, sefaletin, umutsuzluğun içinden çıkan liderler...Mustafa Kemal geliyor aklıma...yaşadığı koşullar..sahip olduğu istikrarlı, dengeli bir liderlik ruhuyla hiç durmadan ileriyi hedefleyen öğrenme, kendini ve çevresini geliştirme, eğitme ateşiyle yanan;...kendi hayatını,aşklarını yüreğine yazılarına, ülkesinina bağımsızlığına taşıyan dağ gibi bir yürek,onur ve cesaret....ve onun izinden hiç ayrılmayanlar, kapitalizme her fırsatta karşı koyup memleketinin ilerlemesi için, aç sussuz gerek cephede gerek mekteplerde savaşanlar, gerek hastanelerde, gerek kara tahtada verenler bu savaşı...anlaşılmayanlar, katledilenler, asılanlar...
Evet bazı dengeler değişir, bazı devirler kapanır..insanlar susturulur...güç el değistirebilir....Bu dengelerin bir eşitlik, eğitim ve halklar için eşit bir konumda yaşanmasını istiyorsak, üzgünüm ama oturmak, okuduğumuz yazıları paylaşım sitelerinden milyonlara yaymak maalesef işe yaramıycak...
Üniversitede okurken daha katılmak gerekiyor bir sonraki neslin yeistirlmesine...Sivil toplum örgütlerinde aktif rol almak gerekiyor...sözler ürkütmesin sizi...bunlar sizi bir komünist yapmıyacak korkmayın fişlenmiyeceksiniz de...Ülkeniz için çok çok faydalı şeyler yapıcaksınız...daha bilinçli, birbirini daha çok dinleyen, yani aslında daha çok okuyan, araştıran, daha çok sosyal ve kültürel hayatın içinde yer alan bir birey olucak ve aslında bir toplum yaratacaksınız....
Çok basit, toplu taşıma araçlarını kullandığınızda etrafınızdaki insanlara baktığınızda, kaçımız hoşgörülü birine rastlıyoruz?..elinizde eşyanız çokken kaçımıza yer verildi?...kitap okuyan kaç kişi gördünüz diye hiç sormuyorum bile...Gelişen toplumlara baktığımızda sizce neden bu basit örnek aslında sosyal kütür seviyesinin belirlenmesinde çooook büyük bir etkendir...? Evet bu insanlar için çok geç ama bu durumdan rahatsız olan bizler için değil... hem de hiç değil tam tersi işte size olumsuzlukları kendi trarafınıza çevirmek için inanılmaz bir fırsat...
Günümüzde, doğu ve küçük şehirlerden büyük şehirlere eğitim gormeye gelen çok çok parlak gencler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bu çocukların hiç bir dersane yüzü görmediğini de tahmın edebildiniz...birkaç gönüllü insanın yada şanslılarsa bir sivil toplum örgütünün kampanyasıyla ki bu kampanya tv.lerde ünlü mankenler sunduğu bir prograam haline getrilmediğinde nekadar etkili olabilir, getirirlen Üniversite hazırlık kitaplarıyla hazırlanıyorlar bu sınava..evet bu çocuklar bir çoğumuzun inanılmaz paralar yatırdığı bu maratonda o birkaç bağış kitabıyla bizi geçiyorlar..ve bu çocuklar hayatlarında hiç bilmedikleri taşı toprağı altın büyük şehre ceplerinde muhtarın topladığı birkaç lirayla geliyor...bazı cemaatlar için inanılmaz bir kaynak değil mi? Ya da doğuda babasının okula yazdırmadığı çocuklar..ya da büyük şehirin kaosunda kaybolmuş varoş çocukları...sizce bu çocuklara ne olucak? Sizi şu anda rahatsız etmeyen bu ufacık eğitim alamayan çocuklar, üniversitede şeriaatlaşan gencecik beyinler bizi bir kaç zaman sonra simdiki durumunuzdan çok daha vahim durumlara sürükleyecekler...
Oysa bir amacımız olmalı hayatta...Çağdaş bir toplum yaratabilmek gibi, bu gizli tehlikeleri farketmek ve bunlara çözüm aramak gibi...işte bu ileri görüşlü bakış açısıyla, 1989 yılında ülkede herkese eşit bir çağdaş eğitimin sağlanması, böylece bilinçli, eğitimli, evrensel insan, çocuk, kadın haklarına saygılı, çevreye duyarlı, Atatürk ilke ve devrimlerinin aydınlığında, çağdaş bir toplum oluşturulması amacıyla kurulmuş, partiler üstü bir dernek kuruldu Sevgili Türkan Saylan tarafından....
Üyeleri, toplumun eğitimli, ülkesine hizmet etmek isteyen gönüllü insanlarından oluşmaktadır ve ülkenin 96 yerinde örgütlenmiştir.
ÇYDD, yüksek öğrenim, ilk ve orta öğrenim gençlerine 16 bini aşkın burs vermekte, kırsal kesimde okuma şansı az olan yoksul kızların 5000’ine eğitim desteği sağlamaktadır. 
Lütfen gözardı etmeyen bu çağrıyı...Karanlığa bir ışık da siz yakın...çözümün parçası olmak öyle kolay ki...bir çocuğa vereceğiniz burs sadece o çocuğun hayatını değil hepimizin geleceğini etkileyecek unutmayın...
Eğer dernekle ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz.
www.cydd.org.tr adresinden gerek projeleri gerekse derneğin yaptığı çalışmaları takip edebilirsiniz ve dernekle  irtibata gecerek gonullu calismak istediginizi de dile getirebilirsiniz..
Eğer derneğe bağışta bulunmak isterseniz veya bir öğrenciye burs vermek isterseniz...miktarını asla dusunmeyin, benim tanıdığım durumu bir çocuğa burs vermeye yeterli olmayan bir kaç insan bir araya gelip bir çocuga burs veriyor..bu konuda daha fazla detayı; http://www.cydd.org.tr/?sayfa=proje adresinden bulabilirsiniz...
He benim bunlara maalesef zamanım yok amma da uzun yazmışın zaten diyorsanız hadi hiç bir şey yapmadan olmaz diyorum, bari 5605’e boş mesaj atın ve bir çocuk için 10 tl.lik bir değişim yaratın...
Beni takip eden bir çok kişinin bu çağrıya duyarsız kalmıyacağından eminim ama lütfen bu yazıyı okuyup" ne ahkam kesmiş diye düşünseniz bile" değişim için geleceğimiz için bir adım atın...eğer burs vermek isterseniz ama nasıl olur bu iş duygulu notlar biz anlamadık diyorsanız da bana yazın hiç tereddüt etmeyin...Hadi sevgili dostlar göreyim sizi....

1 Kasım 2010 Pazartesi

yagmurlar ve coller..

Kisin iyice kendini hissettirmeye basladigini dusunuyorum su gunlerde Turkiye'de..yagmurlar basladikca hava sogudukca daha da zorlasiyordur trafik...eve yetismek..okula ve ise gitmek icin sabah erkenden uyanmak daha zordur..Ama kendinizi sogugun elegecirici bunalimina sakin birakivermeyin..sole sicacik sahleplerinizi, caylariniz elinize alin..kapkalin kazaklara atkilara sarilin..urperin soguktan..adimlariniz daha da siklassin eve daha cabuk  ulasabilmek, bir fincan cay icebilmek, isinabilmek icin...yagmuru hissedin ellerinizde...umarim hicbiriniz keyfnizi kacircak kadar  islanmaz..trafikte sikismaz..ya da usumezssiniz hazirliksiz yakalanip kisa..ve umarim herkesin bu sene..soguklardan korunacak hazirlik yapabilme gucu olur..olamayanlara ise herkesin gonlu uzanir..baskalarindan, birilerinden!!! daha cabuk davranarak...
Buralara kis ugramiyor..ama yazin bunaltici havasi gecince havadaki oksijen miktari artiyor, nem azaliyor, sular daha bir yuzulebilir oluyor..evet yuzulebilir..deniz sezonu, park,kumsal, bahce sezonu burda aciliyor artik:))..sokaga bunalmadan cikilabiliniyor..he eger cok sikilirsaniz kistan atlayin gelin bize...iki uc gunde olsa dagiliversin kisin mahmurlugu ustunuzden...bu haftasonu Mert'in iki yakin arkadasi bizdeydi..29 ekim Cumhuriyet bayrmainin hafta icine gelmesini firsat bilip degerlendirip tatili, attilar kendileirni denize..bizde mertle turist olduk yeniden onlarla..gezdik, eglendik, yeni tatlar kesfettik...iki kisilik minik hayatimiza cok guzel anilar ekledik.. ve gene dogruladik..hayatinizda anlasabildiginiz..gercek dostlariniz oldugunda heryer cok ama cok anlamli ve eglenceli olabiliyor..hepimizin hayatinda onemli dostalirmizin hep yer almasini..yanimizda olmasini dilerim..sadace onlar ya da siz ihityac duydugunuzda degil her an yaninizda olanlardan.......

27 Ekim 2010 Çarşamba

Istanbulday(d)im..

Her gelip gidiste ayni bocalama...ayni sorular...ayni huzun ayni garip his.."e gidip geldikce alismisindir" yorumlari, hic de alisilmiyor...kolay da gelmiyor...hatta zorlasiyor..ama burda yapilan onemli bir aldatmaca var, bunyeye beyne bu hatirlatilmiyor..sadece geliniyor ve gidiliyor, anin tadi sonuna kadar cikartiliyor, valizler yigecek stoklariyla doldurulup geri geliniyor... ozlemek, ihityac duymak, kacirdiklairni dusunmek kesinlikle yasak...bi sonraki gelisin hemencecik geliceigi dusuncesiyle kandiriliyor akil...
--------------------------------
bu gidisimde sonunda diplomami alabildim:) Yuksek lisans derecemin onayli kagidi ellerimin arasinda...sabahlara kadar yorulmak, odevler icin projeler icin paralanmak, stres kupune donmek, ah hele o tez donemi aman allahim..yasamayan bilemez...nasil bir stres o...ama sonucunu alabilmek cok ayri...kendini bir sinavi daha verirken gormek..bir adim daha ilerde durmak..harika bi duygu..he hayat sana karsiligini verdi mi? ya da veriyor mu? ya da vercek mi? yani ben aldim...o basari hissi benim icin en onemli karsilikti..hayatta bir guzellik yapicaktir elbet..:)di mi? yapar di mi?:) bilmiyorum ki duzen oyle bir tuhaf isliyor ki....zaman birakivermek le hala israrci olmak arasinda oyle cok gidip geliyorum ki...du bakalim:) yelkenleri indirmek yoook.....
-----------------------------
Annisimle ne iyi yaptik..harika bi hava karisladi beni..tam bahar, pastirma yazi..mis gibi deniz kokan bir hava..atladik hemen sahile, orta sekerli kahvelerimiz, sohbetlerimiz, her noktasinda guzellik arayislarimiz, martilarin sovlari..kesmedi tabi bizi ver elini heybeli...yazin o curcunasi da bitmis..sakin sessiz...alip gotruyor su ada havasi her dertten insani...bambaska bi alem..bambaska duygularla kavuruyor insani.hayallerin bi bambaska susleniyor..
canim annem...iyi ki atlayiverdik motora..geciverdik o diyara...
---------------
ve de donus yaklasinca...bir garip duygu cokuyor...ah bi de feci bir soguk aliginligi var bende..adim atacak hal yok...gitme diyen bakislar gucleniyor...zaten gitmek zor geiyor onlari birakip...canim kocam da bekliyor..nasil  arada kalmaktir bu?..hep bir tarafi birakmak..ozlemek..yarim kalmak...........canim kocami gorene kadar oyle burugum ki..goruverince onu diniiyor tum ic sikintilairm...sairlinca..aliyorum tum dunyaya karsi durucak gucumu..enerjimi tazeliyorum, umutlarim, hayallerim capcanlniyor:) hayat boyle bir sey iste...her zaman bir karar ve diger sikta geride birakilanlar...ama bi saniye neydi kural, yalkenleri suya indirmek yok, karamsar olmak yok....ozaman..cok guzel olucak hersey..buna sonsuz inaniyorum..sevgili ailem..esim yanimda ... hem ben cok sey ogreniyorum bu gidip gelmelerden..bambaska bi duygu oluyor her defasinda...her defasinda baska birsey daha kesfediyorum...:)
--------------------
he bi de bu bikac gundur kucuk detaylari ne goruyorum ne duyuyorum...ohh ne rahat takilmiyorum detaylara yani:)...
ama maalesef sadece basinctan dolayi iki kulagim tiptikali..saolsun kucuk seyelri duymam engel..
gozlugumu de kaybettim...astimatim saolsun ufak gereksiz detaylara gozum kapali:)
tam da ihityacim olan zaman:)))

22 Ekim 2010 Cuma

icimden dusen..

bugun sadece bir yerde okudugum bir yaziyi paylassam..hissettiklerimi ben bile boylesine guzel anlatamam cunku.. o konussun ben dinliyim..sizinle de paylasiyim he?..bugunluk ben boyle oliyim..icinden geleni yapan ve herzaman mukemmel olmak zorunda olmayan..
kendince duygu....

Yapılacak ilk devrim insanın kendi içinde yapacağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur. 

İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken, ne istediğini, hayattan ve insanlardan ne beklediğini bilmiyorken bir düşünce uğruna savaşmak yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir. 

Hayatını basitleştirme ve ucuz zevkler uğruna harcama onu. Hayat ilk baharda dağlardaki karların erimesi kadar çabuk sona erer. Anlamadan bitiverir. Yaşadığımız her saniye bize bahşedilmiş birer mucize olsa gerekç O kadar ki, geri alınması ve tekrar yaşanması olanaksız. Bunu bil ve her sıkıntılı anında bunu anuımsa. Acıları ve üzüntüleri, hayatının büyük bölümüne yayarak kendini yıpratma. Dolu dolu, heyecanla, severek, sevilerek yaşa. Sevmekten ve çok sevilmekten korkma. Sevöek en yüce değer, ölesiye, uçsuz bucaksız sevmek. Sevilmekte bir o kadar. Sevmenin güzelliği, sevilmenin ızdırabında sevgisizliğin sızısı içimizda saklı..

Bir gün arkana baktığında ki o gün mutlaka gelecek tüm benliğini pişmanlık kaplamasın. Yapamadıklarının pişmanlığıyla değil, yapabildiklerinin hazzıyla yaşlan. Her zaman yapılan yanlış nedir bilir misin? Hayatımızın ve hayatımızda yer eden insanlarınhiç değişmeyeceğini sanmaktır, trenin ray değiştirmeden sonsuza kadar gideceğini düşünmektir. Oysa kaderin hayal gücü bizimkinden daha renklidir. Artık çıkış yolunun kalmadığını sandığın bir durumda, umutsuzluğun zirveye vardığında, rüzgar hızıyla herşey değişir, alt üst olur ve bir andan ötekine geçerken kendini yeni bir yaşantının yeni insanların içinde bulursun.

Doğru insan ve insanlarla beraber olmak ise kaderin hayal gücünün renkliliğine değil, tamamen bizim seçimimize bağlıdır. Senin için çirpinan insanlara hak ettikleri değeri ver. Birileri için çırpınan fedakarlık yapan, gerçekten seven insanları yeniden bulmak çok zor. İnsan elindekilerin kıymetini genellikle bilmez. Onları kaybedince değerlerini anlar. Buna fırsat verme, çok geç olabilir.

Bir gün yolunu yitirdiğini, şaşırdığını hissettiğin zaman ağaçları düşün, onların büyüme biçimini anımsa. Unutma ki yaprağı gür, ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgarda devrilir, oysa kökü güçlü ve az yapraklı ağaçta can suyu bin güçlükle dolaşır. Kökler ve yapraklar aynı ölçüde gelişmelidir. Çevrendeki insanlar bunu sağlayabilecek nitelikte olmalıdır, olayların içinde ve üstünde olmalısın, ancak böyle gölge ve sığınak bulabilir, ancak böyle doğru mevsimde çiçekler ve meyvelerle dönanabilirsin. Ve sonra önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilmedin zaman herhangi birine öylece girme; otur ve bekle..

Hayatına girecek insanları belirlerken de buna dikkat et. Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin soluk aldıysan öyle soluk al, hiçbir şeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme, bekle ve gene bekle. Dur, sessizce dur ve yüreğini dinle. Seninle konuştuğu zaman kalk ve yürüğinin götürdüğü yere git, yüreğinin belirlediği kişiyi seç..


Susanna Tamaro

20 Ekim 2010 Çarşamba

Istanbuldayim...

Oyle bir yer ki bu sehir..ahhh aklimda her kosesi..sole mis bir deniz havasi..vapura atlayip uzanmak bi kosesine..adalarina...avrupasina..mis gibi cayi martilari...kalabaligi trafigi:)..ah okurken bilememisim kiymeitni be sehir senin...varamamisim zevkine....her gelisimde de gidip geliyorum donmeli mi donmemeli mi?...yazicam daha detayli..simdi daha cok cekmem lazim mis havayi icime..hazir da sonbahar havasi ..havada toprak kokusu tazecik bulutlar masmavi...kirmiziya da caliyor gun batimi...biraz daha cekiyim icime sindiriyim...aktaricam sonra detaylari..:)

Eat, Pray and Love..bana dokunduklari

Coook coook cok populer olan kitaplarin, filme uyarlanmasi furyasina katilan sansli yazarlarin sansli kitaplarindan..Elimdeki kitabi bir an once bitirip okumayi planladigim ama tam o sirada filmin geldigini farkettigim..bem kitabi okumaktan yanaydim en iyisi gitmemek ve su kitabi kendi hayalimde canalndirdigim karakterlerle okumak diyordum..ama Dubai'de kizkiza gidelim dedik..aslinda yeni tanistigim arkadasim teklif etti gitmeyi..ama bir aksiliktir iste filmi ayri izlemek durumunda kaldik...
Bikac zamandir..bayanlarin aslinda cok cok guclu baglari olmali ve inanilmaz guzel dostluklari olup destek olmalaliar  bu hayatta kesinlikle diye dusunuyorum..ozellikle. Turkish madam's cofee gunleirne katildigimdan ve ordaki birbirine yardimci olan insanlari gordukten sonra, kizkardesler-arkadaslar gucune daha da inanir oldum..bu konuya nerden geldim..surdan ki, filmi izleyen tum hanimlarin ayni seylri hissederek, o kadini cok cok iyi anlayarak izleidginden eminim...mutsuzlugu veya ayni celiskileri yasamaktan degil kastim...hayatindan cok cok memnun biri icin bile bir hemcinsinin o ruh halini anlamak cok cok kolay birsey..bu da Dunya'da dili, dini, irki, rengi, kilosu, yasi,arzulari, amaclari ne olursa olsun..tum kadinlarin aslinda ayni oldugunu bir butun oldugunu hissettridi...
Evet bu belki'de global hayatin icinde ve aktif bir yasami olan bayanalr icin gecerli mi? ama hayir hic televizyon yuzu gormemis, dunyanin bir ucundaki kabiledeki kadin da ayni seyelri hissediyor...ayni duygu karmasasini, ayni hayal gucune sahip, hayati o da rengarenk boyamak istiyor..o da duygusal, o da sulu gozlu, o da dedikoduyu seviyor azicik da olsa...
Filimde, cesaretli bir kadin var..kimi insana icindeng elne seslere bu kadar cesur bir yolla kulak vermez..korkar..ailesi ve elalem herzaman daha onemlidir kendi hislerinden, isteklerinden...ama iste Liz bu cesareti gosterip hayatin ona anlatmaya calistiklarini kesfetmek icin yolculuga cikan cesur bir kadin..once kendim diyebilenlerden..cogumuzun aksine..sonucta sansli da mutlulugu hakkettigi hayata kavusuyor..
Filmin bana en cok dokunan yani ise...gercekten kadinlarin bir butun oldugu...su egolarini..etiketlerini...kisiler arasinda siniflasmaya neden olan bircok maddeyi kenara ittiginde geriye kalan sadece "kadin" ve inanilmaz guclu bir varlik..dunyayi yeirnden oynatabilecek..ve onu yasanabilir bir yer kilabilecek..he bide sevdigi adam yanindaysa iste ozaman onun gucu bin kat articak...bunu keisnlikle ama kesinlikle vurguluyorum:)
Yureginizden ve gonlunuzden gectgi gibi..kilo almayi fln gobisim cikarsa neye benzerimi dusunmeden saglik icin yigin...duanizi bu dunayaya gelisinzi unutmadan, kimseyi kirmadan ve hergun yeniden kesfederek sukredin...ve aski her turlu aski yasayain...yaptiginiz yemekten, calisitiginiz isten sevdiginiz adama herseye hayatla iligli dort kolla sarilin ve sevin..hayatin en guclu hissi ve de silahi aslinda sevgi...dogru sekilde ve amaclar icin kullanildiginda:) bu uclemenin disinda hayata anlam katan tabikide bircok deger var...ama bugunluk bunlar elimde olanlar...

12 Ekim 2010 Salı

Happy Birthday 10.10.10

Uzun zamandir bekledigim dogum tarihim gelmisti..:) yillar oncesinden  uuuvv 2010 yilinda cok havali bir dogumgunum olucak demistim:) evet sanirim yuzyilda bir gelebilcicek bir tarih ve de gun ve ayin ayni oldugunu da katarsak..ve bunu diger olaislikla denklemdirirsekk....ooooovv yani zor bir ihtimal:)))
Ailesinden..arkadasliarindan uzakta kutlamak cok zor...sole kocamaaan bir kucak dolusu iyi ki dogdun almanin keyfi hicbirseye degisilmez...ama yillar benim takvimimde ilerledikce bolesi duygusal anlara daha farkli bakabildigimi goruyorum..uzuntulu tarafi bi kenara gonderip o gunun keyfini yasayabilmek gibi...cunku sevgi nekadar buyukse etkisi okadar uzaklara yayiliyor ve hissediyorsunuz...sevgili esimin yanimda olmasi bunu saglayabilmemin en buyuk katkisi..
Oldum olasi kalabaliktan hoslanirim..evet evde sessiz kalmayi hep secmis..cok girisken olmamaisimdir ama..kalabalik arkadsa ve aile toplantilairndan hep inanilmaz keyif almisimdir..yillar gectikce bu sayinin artmasi gerekiyor ve dah ada kalabaliklasiyor insan..belki eski dostalri maalesef cekiliyor baska hayatlara..araya mesafeler..yillar girdikce..eski arkadaslar siliniyor..ama geriye kalanlar hep var olucak bunu biliyorum..kalansaglar bizimdir misali:)
bu sene biraz daha kalabalikti dogum gunum...Burda yasadigim apartmandaki komsum MGe ve esi, turk gecesidne tanistigimiz Elina ve esi, Turkish Madam's cofee'de tanistigim kizlardan Irem ve esi, ve Mert'in uni'den arkadasi Nesimi...kocamaaaan kucak dolusu iyi ki dogdun kutlamarim oldular..beni sonsuz mutlu ettiler:)
Hani hep belirtiyorum ya insanalr aslidna burda yalniz ama kimse bunu gostermiyor ya da oyle diye bir adim atmiyor..ama ben atiyorum..haytta hic de yilmiycam duygulairmla haraket etmekten..ben de kimi taniyorsam iste oyuzden cagiridm...oncesinde mertimle guzle bir aksam yemegi yedik..Pachanga restorantta harika bir latin amerika restoranti..Gitar esliginde latin sarkilari ve inanilmaz sica bir ortam..zaten dogumgunum diye hersyein buyusunu bin kat arttirdigim icin inanilmaz bi yer oldu orasi benim gozumde...Merrt'le yillar gectikce yakinlastigimi daha da birbrimizi tamamladigimizi ve nekadar sansli oldugumuz gormek en buyuk hediye benim icin bu hayatta...hayataimda herzaman bir ask ve bir dost olucak onun sayesinde...cnaim kocam..
: tamam Dogum gunume donuyroum.. yemeten sonra arkadaslarimiz da katildi bize..restorantin bar ksimina gectik..sanki evden bir kose(dedim ya buyusnu bin kat arttiriyorum) guzel bir sofa ortaada bir sehpa ve cevreisnde tekli koltuklar...teker teker herkes geldi..ellerinde yarimelma gonul alma..bu okadar onemli ki cunku bu gunlerde boyle gunlerde cogu kisi artik birsey almamaya basladi..hediye almak benim icin okadar onemli ki cocoukligum gibi..cunku ozamanlar hediye almassan olmaz ama buyudukce niye degeri olmuyor bunun? iste oyuzden havalara ucuyorum..degeri pahasi, modlei rengi onemli degil..benim icin ozel olmasi en ozeli:)
ve iste pastam geliyor Dubai'de bildiginiz pasta'dan bulmak zor burda hepsinin adi Cake cunku ingilizcede oyle bir ayrim yok..Bu Cake leri de bizdeki gibi yapmiyorlar dogumgunlerine ozel..ama son zamanlarda bi yer acilmisti, askimda hemen kivrak zekasiyla oraya siparis vermis , en cilekli en cikolatalisindan:) gitar esliginde latin muzigi soyeeyen ikili pastaya eslik edip bana Happy birthday yaptilar...ve beynimde o harika dilekler, gercklesmesini istedigim herseyle ufledim 26 li mumu:) ve bir yas daha buyudum:)..
Hayatimdaki takvimler ilerlerken..mutlugu arayisim heran devam ediyor...hayatla surdurdugumuz mucadele..onu anlmaya calismak..verdigi mesajlari gozardi etmemeye calismak..olumsuzluklarda hemen yelkenleri suya indirmemeyi..ve dahasini ogrenebilmek icin yeni bir firsat...umarim bu seneki firsatlarimi guzel degerlendirebilirim..is arayisim uzun zamandir devam ediyor..bu yuzden periyodik olarak umutsuzluga kapiliyorum..ama biliyorum ben bircok seyi basarabilcek biriyim ve uzun zmaandir birsey basarmak adina adim atmiyorum..iste bu yasimda bu adimi aticam bunu gerceklestiricem..sadece biraz ilham biraz cesaret ve cok fazla sansa ihtiyacim var bu yil bol sansli bir yil olmali..sagligi..berekeeti mutlugu da cabasi olsun:)
Bu sene bu yasimda heerseeyy benim istedigim gibi olsun:)...

5 Ekim 2010 Salı

Mutluluk Recetesi...


Son zamanlarda sik sik dusunur oldum...cevremdeki insanlari izledigimde insanlarin mutlulugu nasil gorduklerini az cok anlayabiliyorsunuz..ozellikle Dubai'de alisverismerkezinde ellerinde nekadar cok dolu ve markali poset varsa bi okadar mutlular...mi?...Aslinda degiller cunku ertesi gun gene geliyorlar ayni magazaya gene elleri kollari dolu...
Insan hayatinda yapmak istedikleri ve bunlarin icersinden elde edebildikleriyle degerlendiriyor mutlulugunu...icine donup bakmayi kendiyle konusmasi da belki bu hengabede atliyor...Herkesin sordugu bir soru aslinda..ve cevabini hep aradigi...nedir mutluluk?...Bakinca etrafa herkesin tek bir istegi var aslinda mutlu olabilmek...su uc gunluk dunyada..rahatca nefes alabilmek..kimine gore cok degerli bir mucevherin sahibi olmak, kimine gore kariyerinde yukselebilmek, kimine gore, sevdigi kadinla evlenebilmek.. afrikadaki coocuk icinse tertemiz bir bardak su, bir kap as... Aslinda okadar basitki mutlu olabilmek..mutlu olmayi ertelemdigimiz ve nedenlere baglamadigimiz ve mutlu olmak istedigimiz surece...tum maddelerden ve ceverseindeki etkenlerden siyrilabildiginde icindeki sesi dineldigi zaman..alicagi cevaplar ole yalin..ole basit ki mutluluk adina...
Evinin sessiz odasinda huzurda cogu zman buluyorum ben bu cevabi..albumlerdeki fotograflarda...tum ailemle bulusup yemek yiyecegim kalabalik soframin hayalinde...bir merhaba dedigimde aldigim tebessumde...kucucuk bir cocugun kahkahasinda...saglikli ailemde.annemde,babamda..biricik kardesimde..canim kocamda...evime aldigim ufacik bir bibloda..Allahi hissettigim her mucizevi anda..aynaya baktigim herdefasinda..aklima koydugum ve basardigim her sinavda....mutluyum ben...
Mutluluga dair yazilarim sanirim tekrar edicek bir omur..Hayatimda yasadigim heranda tanidigim heryeni insanda, yeni birsey kesfettikce...gozumu gonlumle acinca, bana fisildadiklarini duydukca hayatin..yasadigim bu yogun duygular sanirim articak....yazilarim da cogalacak iste buyuzden...he iste tam bu sirada..gazetede bir kose yazisinda mutluluk ele alinmis..Ernie E. Zelinski adli yazarin mutluluk hakkinda yazdigi cok guzel bir kitabindan bir alinti..Mutllulugunda recetisni not dusmus bu kitap..maddelere cogu zman uyabildigim icin iste ben de suan cok mutluyum:)....
İşte Ernie E. Zelinski'den mutluluk reçetesi
, Doyum sağlayacak kadar bir amaç,
, Geçinebilecek kadar bir iş,
, Temel ihtiyaçlara yetecek kadar zenginlik,
, İş ve eğlenceyi dengeleyecek kadar sağlıklı bir akıl,
, Birçok insanı beğenecek, bunlardan birazını da sevecek kadar şefkat,
, Kendini sevecek kadar özsaygı,
, Muhtaç olanlara verecek kadar iyilik duygusu,
, Zorluklarla yüz yüze gelecek kadar cesaret,
, Sorunları çözecek kadar yaratıcılık,
, Her an gülecek kadar mizah duygusu,
, İyi bir yarını bekleyecek kadar umut,
, Hayatı bütün değerleriyle yaşayacak kadar bir sağlık,
, Sahip oldukların için şükran duygusu.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Seker Bayrami...Ve...



Bayramlar cocuklugumdan beri ayni sabirsizlikla heyecanla bekledigim gunler....Moralim bozukta olsa o hafta..yorgun da olsam bir odul gibidir sanki...o telasli hazirliklar..bir dolu seker cikolatanin alinip guzelim sekerliklere dizilmesi..cok da olmasa hic yoktan bir yeni bluzun alinip ogun icin utulenip seni beklemesi.."Bayramda kuskunluk olmaz" denir ya belki ruhunda var bu gunun bole huzurlu, mutlu, dunyada olup bitenleri bir an unutup..o gunu yasadigina o heyecani hala hissedebildigine duyulan sukran...yureginin fazlasini istedigi ve de elinden geleni zorlayarak, yardimda bulunmak dunyanin bi ucundaki insana..bunlari hissettiren ole ozel bi havasi var ki..ve ole de uzun surer ki etkisi...
Bu bayram evimizde ilk bayramimiz..Turkiye'ye gidemedik..Evde dipten koseden hummali bir temizlik oldu..yastik minderleri bile tertemiz mis gibi... Bayramin serefine zeytinyagli yaprak dolmasi sarildi..ama tatli da maalesf ayni basariyi gosteremedim..burda buldugum donmus kadayif hamurundan kadayif yapmaya calistim ve sonuc fiyaskoydu..ama yedekte erikli turtamiz bayramin serefini kurtardi...Yalniz olmak kalabalik olmamak buruyor insanin icini..sole sen bi kahvalti sofrasi..kahkahalar..dolsun tassin istiyor insan ama en iyisi dusunmemek bunlari..hayalini koymak kenara ve cok az kaldi ogunlere demek...Iste ilk bayram heyecaniyla zaten oyaladik kendimizi..farkinda olmadan da bitiverdi..ikinci gunun sabahi Mert'in arkadaslari var evlnemeden birlikte yasadigi..onlari cagirdik kahvaltiya..kalabalik olduk iyi de oldu...aslinda herkes yalniz burda bakmayin..hernekadar gostermese de kimse..aramasa da cok herkes aranmayi bekliyor...yani boylece ilk bayram misafirlerimizi de agirladik:) nice huzurlu..saglikli..evden dolup tasan kalabalik ailemizle...mutlu bayramlara ulasalim...
Ah bi de hayir olaydi sonucu asil bayram o olacakti ya...hele 12 eylulde yapmalari nekadar da trajik..derinden iki kere darbe yedi cumhuriyet.. Nasilda kullaniyorlar insanlarin zaaflarini..nasilda alet ediyorlar koca cumhuriyetin yonetimine dini..hayir nasilda analmaiyor insanalr art niyetliklerini ona sasiyorum...Nasilda takimlari kazandi gibi tezarruat edip galibiyet sevincinde bulunup ahkam kesiyorlar...Ama cok gozardi edildi bu tehlike..yillar oncesinden gelen adimlar birseycik olmaz denilip cok kulakarkasina atildi bugunlerin cagrisi...Ahh ac gozunu...seni kandiriyorlar turbanla..yikiyorlar beynini...sizlatiyorlar kemiklerini milyonlarca sehitin..Atam'in...bu insnalarin umrunda bile degil turbanla okuyup okuyamaman..alet ediyrolar anlamiyor musun  Cumhuriyeti yikip, parcalayip hepten disa bagimli hic bir hakki olmayan kolelere cevirmek istiyorlar seni ... ole cahil, ole nankorsun ki e hadi cahilsin..okutulmadin...koyun birinde dunyadan bi habersin... peki o Milli mucadelede omuz omuza savasan okumasi yazmasi olmayan...Cumhurityet, hak,ozgurluk,kanun,demokrasi havasini hic solumamis...Nene Hatun'un ne fazlasi vardi senden...?
Cok uzgunum...kizginimm... ama yakin gelecekte birden, bir degisimin olmayacaginin da farkinda olmak gerek...adim adim planli calisilmasi gerektigini fraketmemiz gerek....guzel gunler gorecegiz bunu biliyorum belki inanmak istiyorum ama ..yorulmadan..emek vermeden artik olmiyacak bu..Inatlarina daha basbas Mustafa Kemal demeliyiz simdi..iyi dusunerek plan yaparak adim atma zamani..
Umarim Cumhuriyet kazanir..umarim guzel baris dolu huzurlu  bir Turkiye Cumhuriyetin'de yasayabilir cocuklarimiz..torunlarimiz...
Umarim onumuzdeki yillarda , dinin siyasete, gelecegimize alet edilmedigi... insanlarin zaaflarinin somurulmedigi...bir sekerin bile cok sey ifade ettigi..bayram coskusunu,heyecananini hepbrilikte yasariz yurdumda....
Ha bi de Dunya basketbol turnuvasi telasesi vardi bu bayram...Finale yukselmek ozellikle Amerika ile finalde karsilasmak kimimiz icin inanilmaz bir anlam tasidi o gunde..hadi dedik belki sahada olur..cunku kendimize olan guvenimiz sarsilir bizden daha ustun goruruz hep baska milletleri... Finali izledik canli, arap kanalindan..hic zorlanmadan yenildigimizi..abd'nin zorlanmadan maci aldigini anlamak benim icin bile zor olmadi..acaba 1.5 milyonu alicak olmanin rahatligimi cokmustu oyunculara..hic bole dusunmek istemiyorum..acaba onlarda mi umutsuzdu..ne icin mucadele edicez?..hangi milli duygular? diye endisleniyorlar miydi Turkiye'nin geleceginden?...okadar parayi reddetmek olmaz miydi acaba?...evet odullendirilmelidir basari..hele uluslararasi platformda bolesine bir basari ama..bole bir zamanda..bole bir turkiye'de acaba dah akeskin durus belirtmek zamani degil mi? 


Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz güneşli günler

Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları ,yalnız pazarları

Hani şimdi biz
Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.

Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap:Zindan
Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan
Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir
Hani şimdi biz
İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz

6 Eylül 2010 Pazartesi

Ilk Un Helvam:)

Burnumda kacgundur annemin kavurdugu helvalarin kokusu var... Irmik helvasi cekiyordu aslinda canimiz ama maalesef irmik bulamadik.. ama temin edebilecegimiz marketi bulduk..Birdahaki sefere de onu deniycem:)
Ben de elimdeki imkanlarla hazir da Kadir gecesi iken bi un helvasi kavuriyim istedim.. Annesimden muhtesem tarifini aldim:) taa oralardan bile bana tarif veriyor canim annem... ve Green Lakes S2'nin 4. kati muhtesem kavrulmus un kokusuyla harmanlandi:) Hintlilerin hergun ne kavurdugunu anlayamadigimiz o tuhaf kokularini bastirdik:))
Sonuc; annemin ki kadar olmasada ilk denememe gore fena degildi...Afiyetle de yedik..:)
Annecim tarif icin tesekkurler:) iyi ki muhtesem bi ascisin:)
Iste Ilk Un helvam...........

2 Eylül 2010 Perşembe

Dogu Karadeniz

Zaten 4 mevsim denize girebilme ve guneslenebilme sansimizin oldugu biryerde yasadigimiz icin (gerci bilmiyorum discolasmis sahillerde plajlarda insan artik nekadar tatil yapabilir ve biz nekadar tercih etmeye cesaret ederiz...) Mert'in son 1 hafta kalan iznini Turkiy'nin en Kuzey Dogusu'nu kesfederek degerlendirelim dedik...
Bir cok ozelligiyle inanilmaz bir bolge..Trabzondan baslayarak Sarp sinir kapasinda noktalandi kesfimiz..
Daha oncesinde hic bir tur ile tatil yapmaya cesaret edemdik..gittigimiz yerlerde tek duze sadece ismi turistik ama pek gorulmeye degmeyen yerlerini gezdiren 40 kisilik turlarda kaybolup can sikintisi cekmek istemiyorduk...Sole bi arastiralim neler var dedigimizde iste tam bize gore bir tur-butik tur mantigiyla bolgeyi kesfetmemizi saglayan bir turla karsilastik..Internette yazilari, dogaya ve kesfetmeye yonelik tur mnatiklair ock hosumuza gitti ve telefonda bile gorusmeden sadece mail yoluyla yanimiza almamiz gereken malzameleri ve odemeleri hallettik...
"Tamzara Tur" bize tam olarak aslinda istedigimiz Dogu Karadeniz kesfini vericekti..
Sabah 7.30 daki Trabzon ucagimiza Sabiha Gokcenden binis yaptik( a tabi onceki gece Mert'in liseden ve universiteden arkadasinin Dugununden sabah karsi 4 civari eve dondugumuzu atlamayalim:)) uykusuz ama bi okadar heyecanliydik..ucaga binerbinmez koltuga yerlesiryerlesmez uyuyverdik... Ama gozlerimizi yolculugun sonuna dogru actigimizda penceredn baktigimda; "Aman tanrim" dedim..sadece gri ve pus renginde gordugum kucbakis goruntu yerini alabildigine yesil bir manzraya birakmisti..Bir an acaba ucagimiz farkli bir boyuta mi gecmisiz gibi dusundum o uykusuz halimle:)..
Hava hafif yagmurluydu ucaktan indigimizde....ah en cok hasret oldugumuz seylerden biri..yaz yagmuru bizi karsiladi..
Tur ekibiyle bulustuk eksik olan tur katilimcilari da tamamlandiktan sonra usutmuzu dahi degsitirmeden turumuz basladi…

Ilk olarak Ataturk’un koskune ugradik.. Dersim Isyanlari’ni bastirmak icin kendi eliyle harita uzerinde planlar cizmis burda siyah beyaz fiziki haritanin uzerinde Atam’in kirmizi renkli kalemiyle notlari vardi.Kahvesini yudumladigi fincani vitrinde yerini almisti...Kosk muhtesemdi..manzarasi, doganin icinde kaybolmasi…
Aslinda adim adim geziyi anlatmak isterim ama  okadar zor ki  4GB’lik hafiza kartimiz doldu..her adimi dogaya,dereye,tazecik havaya doymus bi tatil oldu..Selalede, derede yuzduk..Kavrun yaylasindan 3100 metre yukari tirmandik, ufukta Kackar Daglari..
Ahh hele Macahel….Dunya uzerinde sayili Biyosfer alanlarindan..Eski bir Gurcu koylerinin bulunudugu bi bolge…Aslinda cogu Gurcu hala orda..birakmamislar topraklarini mibadele zamani artik buralar bizim memleket deyip..Dunyanin unlu biyologlari, paleantoglari bu bolgeye arastirmaya geliyormus..adim basi "izinsiz ornek toplamak yasaktur" yazili uyari levhalari.. yani yolda yuruken ayaklarinizin dibinde biten otlar, cicekler inanilmaz kiymetli…Hic eldegmemis..Dunya’nin kaosundan siyrilmis baska bi evren orasi..Cennetten bir kose derler ya hani iste tam orasi... Kaldigimiz Bumbulay pansiyondaki Gul’un dedigi gibi; buralarda paraya gerek yok ki..Kendi sutumuz, kendi tereyagimiz, kendi etimiz var..E balimiz da var..Ekmegi de kendi pisiriyor..Ama kisin pek zor..Kan emici dunya’da varolabilmek..o koyu surdurmeleri, guclu olmalari gerektiginin de farkinda. Bu yuzden universite sinavinda aldigi harika puani begenmeyip, Ankara Hukuk icin birdahaki sene sinava tekrar giricem diyor..Okadar saf bi okadar cesur, bi okadar yurekli ve bilincli olabilmeyi ogretiyor….
Iste bizim karelerimizden Dogu Karadeniz Tatilimiz…

                                    Dogu Karadeniz Albumumuz icin buraya tiklayin..

Blog'a merhaba ve Dubai'de yasamimiz

Aslinda Mert icin cok uzun zaman oldu buralara geleli ama yalniz olmak ve yerlesik bir hayatin olmamasinin zorlugunu fazlasiyla yasadi taa ki Duygu ile hayatlarini birlestirene kadar 09.08.09 tarihinde birlesen hayatlarimiz memleketten uzakta Dubai de bir yuvaya donustu.
Bu blog fikri aslinda bir anda cikiverdi aklimizdan.. Uzakta ve hasret oldugumuz ailemizle, arkadaslarimizla ah keske gorselerdi onlarla paylasabilseydik dedigimiz anlari paylasabilmek ve mesafeleri birazda olsa azaltabilmek istedik bu vesileyle...
Hep guzel anlarda ve guzel anilarda bulusmak dilegiyle...
                                                               Minik balkonumuzda...
 
© duygulu notlar | Designed by Thailand Hotels, in collaboration with Tech Updates, Webdesign Erstellen and Premium Wordpress Themes