23 Kasım 2010 Salı

Hindistanmania

6 gece 7 gun için oldukça yoğun bir programla gezdik.. Başkent Delhi ile yumuşak bir kültür değişimi yaşayıp Varanassi ile bu geçişi şok kıvamına getirdikten sonra uğradığımız,gördüğümüz hiç biryerde birdaha bir şok yaşamadık; heralde yaşamayız da hayat boyu:)))...
Çoook çook kalabalık bir nüfus düşünün öyle böyle değil her adıma 100 kişinin düştüğü bir yoğunluk ve bu kalabalık yaşamaın hiç bir trafik, hayat düzenine sahip olmadığını..Her yerin korna sesleriyle yankılandığı kafanızı her çevirdiğiniz yerde anlatmlaık bir dolu hikayeççfotoğraflık yüzlerce kare...
Kendi dünyaları dışında bleki bir yaşam olduğunu bile bilmiyor yüzdenin önemli bir kısmı..inanışlarını sorgulamadan, hayatlarını ilerletemeden, geliştiremeden yaşıyor büyük çoğunluğu...Sokaklarında, inekleri, domuzları, fareleri, köpekleri..ve insanları... Fakirliğin hiç bukadar fazla olabileceğini hayal edememiştim..bir sistemin bukadar çökük ve sömürücu olabileceğini de...Ama herşeye rağmen her insanın mutlaka deneyimlesi ve hayatının değereini anması için en azındna birinden duyması lazım bu hayatları...beni her anı inanılmaz etkiledi..hayatımın nekadar değerli olduğunu gözüme soka soka öğretti...ama o kargaşaya o düzensizliğe rağmen birşey var havasında...(kokudan bahsetmiyorum) garip bir enerjisi..en eskı tarihi..yapıları yayıyor heralde bu mistik havayı..etkileniyorsunuz ve artık başka bir insan olduğunuzu her yeni yeri görüp keşfettikçe oranın sizi çözüp, verdiği dersleri çok iyi alıyorsunuz..her geziden bambaşka biri olarak dönüyorsunuz...

İnsanların hayattan beklediği tek şey karın doyurabilmek...bu dünyanın heryerinde aslında böyle sistem nekadar komplike olursa olsun, şartlar nekadar lüks..ama bu insnaların gerçekten tek derdi bu..sadece bir lokma birşey yiyebilmek gün sonunda..işlerinin olması, evlerinin olması pek önemli değil..hayatı kurcalamakta yok..bırakalım sistem bizi kaldırsın bari dercesine bir rahatlık...
Mert,in değişiyle artık temizlik kavramımızda değişti..burdan sağ çıktık artık dünyayı görmeye tam hazırmışız:)..

Ganj nehrinin mistikliği..görüdüğümüz ibretlik tablolarla biraz bulanıklaşıyor ama...eğer mistisizm ve bu tür inanışların çok çok meraklısıysanız..kesin görmelisiniz..ama herkesin kaldrıabileceği bir yaşam değil..herkesin görebilmeyi kaldırıcak şeyler yok maalesef..ölü yakma ayinlerinin yapıldığı ve bazı cesetlerin öylece atıldığı bir bölgeççaynı zamanda güneşin doğuşuyla arınma ve dua eyinleri de aynı yerde yapılıyor hatta çamaşırları bile orda yıkanıyor... bambaşka bir alem...inançlar..gelenekler..bizim aklımızın alması zor haller...

Ahh kulağımda hala bibibibibibiiipp bitmeyen korna sesi...ve acımtırak, ekşimsi kokusu..ama etkileniyorsunuz ve hayatın nasıl bizim elimizde omadığını ve öte yandan da baız şeylerin de bize baağlı olduğunu anlıyorsunuz...
Doğduğumuz yeri aileyi seçme şansımız yok, bunun için bana sunulan sartlar icin dogdugum ortam icin, binlerce kez şükür ediyorum...ve o insanların daha iyi şartlarda yaşayabilmeleri için dua ediyorum...çok çok zor ve imkansız olduğunu bile bile...
                                                      Mert ve Duygu Kutub Minar, Delhi

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ve artık başka bir insan olduğunuzu her yeni yeri görüp keşfettikçe oranın sizi çözüp, verdiği dersleri çok iyi alıyorsunuz..her geziden bambaşka biri olarak dönüyorsunuz..duygu okadar guzel ozetlemıssınkı..

duygulunotlar dedi ki...

tesekkur ederim..:)
yorum ds isim gormedim de....hissettigin icin hissettiklerimi tesekkurler:)

 
© duygulu notlar | Designed by Thailand Hotels, in collaboration with Tech Updates, Webdesign Erstellen and Premium Wordpress Themes