• duygulu notlar

    "Hayatin Tum guzelliklerini tadmak adina...

  • Mutluluk..

    Her aninda cocuk kalabilmek yasamin, kucuk seylerde gorebilmek sevinci.....

  • Yeni kesiflerde..

    Bambaska diyarlarda, tadlarda, zamanarda; yeniden tekrar tekrar kesfetmek, heyecani, hayati...

27 Ekim 2010 Çarşamba

Istanbulday(d)im..

Her gelip gidiste ayni bocalama...ayni sorular...ayni huzun ayni garip his.."e gidip geldikce alismisindir" yorumlari, hic de alisilmiyor...kolay da gelmiyor...hatta zorlasiyor..ama burda yapilan onemli bir aldatmaca var, bunyeye beyne bu hatirlatilmiyor..sadece geliniyor ve gidiliyor, anin tadi sonuna kadar cikartiliyor, valizler yigecek stoklariyla doldurulup geri geliniyor... ozlemek, ihityac duymak, kacirdiklairni dusunmek kesinlikle yasak...bi sonraki gelisin hemencecik geliceigi dusuncesiyle kandiriliyor akil...
--------------------------------
bu gidisimde sonunda diplomami alabildim:) Yuksek lisans derecemin onayli kagidi ellerimin arasinda...sabahlara kadar yorulmak, odevler icin projeler icin paralanmak, stres kupune donmek, ah hele o tez donemi aman allahim..yasamayan bilemez...nasil bir stres o...ama sonucunu alabilmek cok ayri...kendini bir sinavi daha verirken gormek..bir adim daha ilerde durmak..harika bi duygu..he hayat sana karsiligini verdi mi? ya da veriyor mu? ya da vercek mi? yani ben aldim...o basari hissi benim icin en onemli karsilikti..hayatta bir guzellik yapicaktir elbet..:)di mi? yapar di mi?:) bilmiyorum ki duzen oyle bir tuhaf isliyor ki....zaman birakivermek le hala israrci olmak arasinda oyle cok gidip geliyorum ki...du bakalim:) yelkenleri indirmek yoook.....
-----------------------------
Annisimle ne iyi yaptik..harika bi hava karisladi beni..tam bahar, pastirma yazi..mis gibi deniz kokan bir hava..atladik hemen sahile, orta sekerli kahvelerimiz, sohbetlerimiz, her noktasinda guzellik arayislarimiz, martilarin sovlari..kesmedi tabi bizi ver elini heybeli...yazin o curcunasi da bitmis..sakin sessiz...alip gotruyor su ada havasi her dertten insani...bambaska bi alem..bambaska duygularla kavuruyor insani.hayallerin bi bambaska susleniyor..
canim annem...iyi ki atlayiverdik motora..geciverdik o diyara...
---------------
ve de donus yaklasinca...bir garip duygu cokuyor...ah bi de feci bir soguk aliginligi var bende..adim atacak hal yok...gitme diyen bakislar gucleniyor...zaten gitmek zor geiyor onlari birakip...canim kocam da bekliyor..nasil  arada kalmaktir bu?..hep bir tarafi birakmak..ozlemek..yarim kalmak...........canim kocami gorene kadar oyle burugum ki..goruverince onu diniiyor tum ic sikintilairm...sairlinca..aliyorum tum dunyaya karsi durucak gucumu..enerjimi tazeliyorum, umutlarim, hayallerim capcanlniyor:) hayat boyle bir sey iste...her zaman bir karar ve diger sikta geride birakilanlar...ama bi saniye neydi kural, yalkenleri suya indirmek yok, karamsar olmak yok....ozaman..cok guzel olucak hersey..buna sonsuz inaniyorum..sevgili ailem..esim yanimda ... hem ben cok sey ogreniyorum bu gidip gelmelerden..bambaska bi duygu oluyor her defasinda...her defasinda baska birsey daha kesfediyorum...:)
--------------------
he bi de bu bikac gundur kucuk detaylari ne goruyorum ne duyuyorum...ohh ne rahat takilmiyorum detaylara yani:)...
ama maalesef sadece basinctan dolayi iki kulagim tiptikali..saolsun kucuk seyelri duymam engel..
gozlugumu de kaybettim...astimatim saolsun ufak gereksiz detaylara gozum kapali:)
tam da ihityacim olan zaman:)))

22 Ekim 2010 Cuma

icimden dusen..

bugun sadece bir yerde okudugum bir yaziyi paylassam..hissettiklerimi ben bile boylesine guzel anlatamam cunku.. o konussun ben dinliyim..sizinle de paylasiyim he?..bugunluk ben boyle oliyim..icinden geleni yapan ve herzaman mukemmel olmak zorunda olmayan..
kendince duygu....

Yapılacak ilk devrim insanın kendi içinde yapacağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur. 

İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken, ne istediğini, hayattan ve insanlardan ne beklediğini bilmiyorken bir düşünce uğruna savaşmak yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir. 

Hayatını basitleştirme ve ucuz zevkler uğruna harcama onu. Hayat ilk baharda dağlardaki karların erimesi kadar çabuk sona erer. Anlamadan bitiverir. Yaşadığımız her saniye bize bahşedilmiş birer mucize olsa gerekç O kadar ki, geri alınması ve tekrar yaşanması olanaksız. Bunu bil ve her sıkıntılı anında bunu anuımsa. Acıları ve üzüntüleri, hayatının büyük bölümüne yayarak kendini yıpratma. Dolu dolu, heyecanla, severek, sevilerek yaşa. Sevmekten ve çok sevilmekten korkma. Sevöek en yüce değer, ölesiye, uçsuz bucaksız sevmek. Sevilmekte bir o kadar. Sevmenin güzelliği, sevilmenin ızdırabında sevgisizliğin sızısı içimizda saklı..

Bir gün arkana baktığında ki o gün mutlaka gelecek tüm benliğini pişmanlık kaplamasın. Yapamadıklarının pişmanlığıyla değil, yapabildiklerinin hazzıyla yaşlan. Her zaman yapılan yanlış nedir bilir misin? Hayatımızın ve hayatımızda yer eden insanlarınhiç değişmeyeceğini sanmaktır, trenin ray değiştirmeden sonsuza kadar gideceğini düşünmektir. Oysa kaderin hayal gücü bizimkinden daha renklidir. Artık çıkış yolunun kalmadığını sandığın bir durumda, umutsuzluğun zirveye vardığında, rüzgar hızıyla herşey değişir, alt üst olur ve bir andan ötekine geçerken kendini yeni bir yaşantının yeni insanların içinde bulursun.

Doğru insan ve insanlarla beraber olmak ise kaderin hayal gücünün renkliliğine değil, tamamen bizim seçimimize bağlıdır. Senin için çirpinan insanlara hak ettikleri değeri ver. Birileri için çırpınan fedakarlık yapan, gerçekten seven insanları yeniden bulmak çok zor. İnsan elindekilerin kıymetini genellikle bilmez. Onları kaybedince değerlerini anlar. Buna fırsat verme, çok geç olabilir.

Bir gün yolunu yitirdiğini, şaşırdığını hissettiğin zaman ağaçları düşün, onların büyüme biçimini anımsa. Unutma ki yaprağı gür, ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgarda devrilir, oysa kökü güçlü ve az yapraklı ağaçta can suyu bin güçlükle dolaşır. Kökler ve yapraklar aynı ölçüde gelişmelidir. Çevrendeki insanlar bunu sağlayabilecek nitelikte olmalıdır, olayların içinde ve üstünde olmalısın, ancak böyle gölge ve sığınak bulabilir, ancak böyle doğru mevsimde çiçekler ve meyvelerle dönanabilirsin. Ve sonra önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilmedin zaman herhangi birine öylece girme; otur ve bekle..

Hayatına girecek insanları belirlerken de buna dikkat et. Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin soluk aldıysan öyle soluk al, hiçbir şeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme, bekle ve gene bekle. Dur, sessizce dur ve yüreğini dinle. Seninle konuştuğu zaman kalk ve yürüğinin götürdüğü yere git, yüreğinin belirlediği kişiyi seç..


Susanna Tamaro

20 Ekim 2010 Çarşamba

Istanbuldayim...

Oyle bir yer ki bu sehir..ahhh aklimda her kosesi..sole mis bir deniz havasi..vapura atlayip uzanmak bi kosesine..adalarina...avrupasina..mis gibi cayi martilari...kalabaligi trafigi:)..ah okurken bilememisim kiymeitni be sehir senin...varamamisim zevkine....her gelisimde de gidip geliyorum donmeli mi donmemeli mi?...yazicam daha detayli..simdi daha cok cekmem lazim mis havayi icime..hazir da sonbahar havasi ..havada toprak kokusu tazecik bulutlar masmavi...kirmiziya da caliyor gun batimi...biraz daha cekiyim icime sindiriyim...aktaricam sonra detaylari..:)

Eat, Pray and Love..bana dokunduklari

Coook coook cok populer olan kitaplarin, filme uyarlanmasi furyasina katilan sansli yazarlarin sansli kitaplarindan..Elimdeki kitabi bir an once bitirip okumayi planladigim ama tam o sirada filmin geldigini farkettigim..bem kitabi okumaktan yanaydim en iyisi gitmemek ve su kitabi kendi hayalimde canalndirdigim karakterlerle okumak diyordum..ama Dubai'de kizkiza gidelim dedik..aslinda yeni tanistigim arkadasim teklif etti gitmeyi..ama bir aksiliktir iste filmi ayri izlemek durumunda kaldik...
Bikac zamandir..bayanlarin aslinda cok cok guclu baglari olmali ve inanilmaz guzel dostluklari olup destek olmalaliar  bu hayatta kesinlikle diye dusunuyorum..ozellikle. Turkish madam's cofee gunleirne katildigimdan ve ordaki birbirine yardimci olan insanlari gordukten sonra, kizkardesler-arkadaslar gucune daha da inanir oldum..bu konuya nerden geldim..surdan ki, filmi izleyen tum hanimlarin ayni seylri hissederek, o kadini cok cok iyi anlayarak izleidginden eminim...mutsuzlugu veya ayni celiskileri yasamaktan degil kastim...hayatindan cok cok memnun biri icin bile bir hemcinsinin o ruh halini anlamak cok cok kolay birsey..bu da Dunya'da dili, dini, irki, rengi, kilosu, yasi,arzulari, amaclari ne olursa olsun..tum kadinlarin aslinda ayni oldugunu bir butun oldugunu hissettridi...
Evet bu belki'de global hayatin icinde ve aktif bir yasami olan bayanalr icin gecerli mi? ama hayir hic televizyon yuzu gormemis, dunyanin bir ucundaki kabiledeki kadin da ayni seyelri hissediyor...ayni duygu karmasasini, ayni hayal gucune sahip, hayati o da rengarenk boyamak istiyor..o da duygusal, o da sulu gozlu, o da dedikoduyu seviyor azicik da olsa...
Filimde, cesaretli bir kadin var..kimi insana icindeng elne seslere bu kadar cesur bir yolla kulak vermez..korkar..ailesi ve elalem herzaman daha onemlidir kendi hislerinden, isteklerinden...ama iste Liz bu cesareti gosterip hayatin ona anlatmaya calistiklarini kesfetmek icin yolculuga cikan cesur bir kadin..once kendim diyebilenlerden..cogumuzun aksine..sonucta sansli da mutlulugu hakkettigi hayata kavusuyor..
Filmin bana en cok dokunan yani ise...gercekten kadinlarin bir butun oldugu...su egolarini..etiketlerini...kisiler arasinda siniflasmaya neden olan bircok maddeyi kenara ittiginde geriye kalan sadece "kadin" ve inanilmaz guclu bir varlik..dunyayi yeirnden oynatabilecek..ve onu yasanabilir bir yer kilabilecek..he bide sevdigi adam yanindaysa iste ozaman onun gucu bin kat articak...bunu keisnlikle ama kesinlikle vurguluyorum:)
Yureginizden ve gonlunuzden gectgi gibi..kilo almayi fln gobisim cikarsa neye benzerimi dusunmeden saglik icin yigin...duanizi bu dunayaya gelisinzi unutmadan, kimseyi kirmadan ve hergun yeniden kesfederek sukredin...ve aski her turlu aski yasayain...yaptiginiz yemekten, calisitiginiz isten sevdiginiz adama herseye hayatla iligli dort kolla sarilin ve sevin..hayatin en guclu hissi ve de silahi aslinda sevgi...dogru sekilde ve amaclar icin kullanildiginda:) bu uclemenin disinda hayata anlam katan tabikide bircok deger var...ama bugunluk bunlar elimde olanlar...

12 Ekim 2010 Salı

Happy Birthday 10.10.10

Uzun zamandir bekledigim dogum tarihim gelmisti..:) yillar oncesinden  uuuvv 2010 yilinda cok havali bir dogumgunum olucak demistim:) evet sanirim yuzyilda bir gelebilcicek bir tarih ve de gun ve ayin ayni oldugunu da katarsak..ve bunu diger olaislikla denklemdirirsekk....ooooovv yani zor bir ihtimal:)))
Ailesinden..arkadasliarindan uzakta kutlamak cok zor...sole kocamaaan bir kucak dolusu iyi ki dogdun almanin keyfi hicbirseye degisilmez...ama yillar benim takvimimde ilerledikce bolesi duygusal anlara daha farkli bakabildigimi goruyorum..uzuntulu tarafi bi kenara gonderip o gunun keyfini yasayabilmek gibi...cunku sevgi nekadar buyukse etkisi okadar uzaklara yayiliyor ve hissediyorsunuz...sevgili esimin yanimda olmasi bunu saglayabilmemin en buyuk katkisi..
Oldum olasi kalabaliktan hoslanirim..evet evde sessiz kalmayi hep secmis..cok girisken olmamaisimdir ama..kalabalik arkadsa ve aile toplantilairndan hep inanilmaz keyif almisimdir..yillar gectikce bu sayinin artmasi gerekiyor ve dah ada kalabaliklasiyor insan..belki eski dostalri maalesef cekiliyor baska hayatlara..araya mesafeler..yillar girdikce..eski arkadaslar siliniyor..ama geriye kalanlar hep var olucak bunu biliyorum..kalansaglar bizimdir misali:)
bu sene biraz daha kalabalikti dogum gunum...Burda yasadigim apartmandaki komsum MGe ve esi, turk gecesidne tanistigimiz Elina ve esi, Turkish Madam's cofee'de tanistigim kizlardan Irem ve esi, ve Mert'in uni'den arkadasi Nesimi...kocamaaaan kucak dolusu iyi ki dogdun kutlamarim oldular..beni sonsuz mutlu ettiler:)
Hani hep belirtiyorum ya insanalr aslidna burda yalniz ama kimse bunu gostermiyor ya da oyle diye bir adim atmiyor..ama ben atiyorum..haytta hic de yilmiycam duygulairmla haraket etmekten..ben de kimi taniyorsam iste oyuzden cagiridm...oncesinde mertimle guzle bir aksam yemegi yedik..Pachanga restorantta harika bir latin amerika restoranti..Gitar esliginde latin sarkilari ve inanilmaz sica bir ortam..zaten dogumgunum diye hersyein buyusunu bin kat arttirdigim icin inanilmaz bi yer oldu orasi benim gozumde...Merrt'le yillar gectikce yakinlastigimi daha da birbrimizi tamamladigimizi ve nekadar sansli oldugumuz gormek en buyuk hediye benim icin bu hayatta...hayataimda herzaman bir ask ve bir dost olucak onun sayesinde...cnaim kocam..
: tamam Dogum gunume donuyroum.. yemeten sonra arkadaslarimiz da katildi bize..restorantin bar ksimina gectik..sanki evden bir kose(dedim ya buyusnu bin kat arttiriyorum) guzel bir sofa ortaada bir sehpa ve cevreisnde tekli koltuklar...teker teker herkes geldi..ellerinde yarimelma gonul alma..bu okadar onemli ki cunku bu gunlerde boyle gunlerde cogu kisi artik birsey almamaya basladi..hediye almak benim icin okadar onemli ki cocoukligum gibi..cunku ozamanlar hediye almassan olmaz ama buyudukce niye degeri olmuyor bunun? iste oyuzden havalara ucuyorum..degeri pahasi, modlei rengi onemli degil..benim icin ozel olmasi en ozeli:)
ve iste pastam geliyor Dubai'de bildiginiz pasta'dan bulmak zor burda hepsinin adi Cake cunku ingilizcede oyle bir ayrim yok..Bu Cake leri de bizdeki gibi yapmiyorlar dogumgunlerine ozel..ama son zamanlarda bi yer acilmisti, askimda hemen kivrak zekasiyla oraya siparis vermis , en cilekli en cikolatalisindan:) gitar esliginde latin muzigi soyeeyen ikili pastaya eslik edip bana Happy birthday yaptilar...ve beynimde o harika dilekler, gercklesmesini istedigim herseyle ufledim 26 li mumu:) ve bir yas daha buyudum:)..
Hayatimdaki takvimler ilerlerken..mutlugu arayisim heran devam ediyor...hayatla surdurdugumuz mucadele..onu anlmaya calismak..verdigi mesajlari gozardi etmemeye calismak..olumsuzluklarda hemen yelkenleri suya indirmemeyi..ve dahasini ogrenebilmek icin yeni bir firsat...umarim bu seneki firsatlarimi guzel degerlendirebilirim..is arayisim uzun zamandir devam ediyor..bu yuzden periyodik olarak umutsuzluga kapiliyorum..ama biliyorum ben bircok seyi basarabilcek biriyim ve uzun zmaandir birsey basarmak adina adim atmiyorum..iste bu yasimda bu adimi aticam bunu gerceklestiricem..sadece biraz ilham biraz cesaret ve cok fazla sansa ihtiyacim var bu yil bol sansli bir yil olmali..sagligi..berekeeti mutlugu da cabasi olsun:)
Bu sene bu yasimda heerseeyy benim istedigim gibi olsun:)...

5 Ekim 2010 Salı

Mutluluk Recetesi...


Son zamanlarda sik sik dusunur oldum...cevremdeki insanlari izledigimde insanlarin mutlulugu nasil gorduklerini az cok anlayabiliyorsunuz..ozellikle Dubai'de alisverismerkezinde ellerinde nekadar cok dolu ve markali poset varsa bi okadar mutlular...mi?...Aslinda degiller cunku ertesi gun gene geliyorlar ayni magazaya gene elleri kollari dolu...
Insan hayatinda yapmak istedikleri ve bunlarin icersinden elde edebildikleriyle degerlendiriyor mutlulugunu...icine donup bakmayi kendiyle konusmasi da belki bu hengabede atliyor...Herkesin sordugu bir soru aslinda..ve cevabini hep aradigi...nedir mutluluk?...Bakinca etrafa herkesin tek bir istegi var aslinda mutlu olabilmek...su uc gunluk dunyada..rahatca nefes alabilmek..kimine gore cok degerli bir mucevherin sahibi olmak, kimine gore kariyerinde yukselebilmek, kimine gore, sevdigi kadinla evlenebilmek.. afrikadaki coocuk icinse tertemiz bir bardak su, bir kap as... Aslinda okadar basitki mutlu olabilmek..mutlu olmayi ertelemdigimiz ve nedenlere baglamadigimiz ve mutlu olmak istedigimiz surece...tum maddelerden ve ceverseindeki etkenlerden siyrilabildiginde icindeki sesi dineldigi zaman..alicagi cevaplar ole yalin..ole basit ki mutluluk adina...
Evinin sessiz odasinda huzurda cogu zman buluyorum ben bu cevabi..albumlerdeki fotograflarda...tum ailemle bulusup yemek yiyecegim kalabalik soframin hayalinde...bir merhaba dedigimde aldigim tebessumde...kucucuk bir cocugun kahkahasinda...saglikli ailemde.annemde,babamda..biricik kardesimde..canim kocamda...evime aldigim ufacik bir bibloda..Allahi hissettigim her mucizevi anda..aynaya baktigim herdefasinda..aklima koydugum ve basardigim her sinavda....mutluyum ben...
Mutluluga dair yazilarim sanirim tekrar edicek bir omur..Hayatimda yasadigim heranda tanidigim heryeni insanda, yeni birsey kesfettikce...gozumu gonlumle acinca, bana fisildadiklarini duydukca hayatin..yasadigim bu yogun duygular sanirim articak....yazilarim da cogalacak iste buyuzden...he iste tam bu sirada..gazetede bir kose yazisinda mutluluk ele alinmis..Ernie E. Zelinski adli yazarin mutluluk hakkinda yazdigi cok guzel bir kitabindan bir alinti..Mutllulugunda recetisni not dusmus bu kitap..maddelere cogu zman uyabildigim icin iste ben de suan cok mutluyum:)....
İşte Ernie E. Zelinski'den mutluluk reçetesi
, Doyum sağlayacak kadar bir amaç,
, Geçinebilecek kadar bir iş,
, Temel ihtiyaçlara yetecek kadar zenginlik,
, İş ve eğlenceyi dengeleyecek kadar sağlıklı bir akıl,
, Birçok insanı beğenecek, bunlardan birazını da sevecek kadar şefkat,
, Kendini sevecek kadar özsaygı,
, Muhtaç olanlara verecek kadar iyilik duygusu,
, Zorluklarla yüz yüze gelecek kadar cesaret,
, Sorunları çözecek kadar yaratıcılık,
, Her an gülecek kadar mizah duygusu,
, İyi bir yarını bekleyecek kadar umut,
, Hayatı bütün değerleriyle yaşayacak kadar bir sağlık,
, Sahip oldukların için şükran duygusu.
 
© duygulu notlar | Designed by Thailand Hotels, in collaboration with Tech Updates, Webdesign Erstellen and Premium Wordpress Themes