• duygulu notlar

    "Hayatin Tum guzelliklerini tadmak adina...

  • Mutluluk..

    Her aninda cocuk kalabilmek yasamin, kucuk seylerde gorebilmek sevinci.....

  • Yeni kesiflerde..

    Bambaska diyarlarda, tadlarda, zamanarda; yeniden tekrar tekrar kesfetmek, heyecani, hayati...

30 Mart 2011 Çarşamba

Bazen hayat nekadar da ani....


Hayat bazen cok ani...keske tum bu anilikler...guzel suprizler olsa..aniden cikagelse sevgilisi insanin beklenmedik anda...ya da uzun zamandir giymeidginiz montun cebinden bir 20 lira ciksa...ya da hic beklenmeyen bi ise kabul edilip hayallerinize bi adim yaklassaniz...ya da hic beklenmedik bi yerde asik olup beklemiyeceginiz kadar mutlu olsaniz..keske hep bu ani seyler hayatimizin en harika anlari olsa....
Keske ani kayiplar olmasa hayatta...ani soklar...yikintilar...televizyonu acinca aniden tum dunyanin hayatinin yikildigini gormesek...ya da bi felaketlerle milyonlarin caninin yandigini...aniden..hic yakismayan...hafizanizda hep var olucagina inandiginiz insanlar gidivermese bu hayattan...
Turkiye'de bilim yapmak nekadar zor bilir misiniz?arastirma fonlari nasil kisitlidir..imkanlar, projelere ayrilan deger, bilime ve bilim insanina yakistirilan deger ve oncelikler nekadar azdir...kucucuk odalarda yuzlerce yayin ve kitabin arasinda aylarca sabahlayip yeni tezler ortaya atip cogu insan hayati icin asiri onem teskil eden sonuclar elde etmenin zorlugunu...ailesinden, sevdiklerinden,eslerinden,cocuklarindan ayri kalip..once bilim demek nasil bir erdemdir?....nekadarda mutevazidir di mi bilim insanlari...beyinleri bilgiyle dolu, ondan bilim insani denmis ya onlara daha yararli ne yapabilirim? diye her an dusuncelerin icinde, daha iyi nesiller nasil yetistirirm? belki de cogu kez..bukadar yayinin, arastirmanin..emegin karsiligindaki bu maasimla nasil bir gelecek hazirlaya bilirim sevdiklerime? ile kaygilarla doludur....
Hem bilim insani olmanin hem de bilim insanlari yetistirmenin karisligi var mi ki ulkemizde...ya emeklerine, kendilerine duyulan saygisi?...

Minicik odasini hatirliyorum Erkan Hocamí, haritlarin, yayinlarin arasinda irice yapisiyla, bi de her gidisimizde caysiz kahvesiz olmaz degip bizi hem arkadasca karsilayisini hem de her sacma sorumuzda harika bir egitmen oldugunu ispatlayaisni..aralara serpistirdigi hayat derslerini..arada esiyle telefonda konusmalarini...
hayat bazi  anilikleri kaldirmayacak kadar hassas dengesiz...en saglam tuglayi aradan cekip taslari darmadagan etmesi gibi etkisi...
Bu anilikler diyarinda sanirim hic birseyi ertelememk gerektigi de en gercekci ve en tokat gibi carpan gercegi..
cunku o minik odasinda.."e anlat dubai nasil, esin nasil, Neslihan'dan (esi-ITU'deki hocalarimdan) aliyorum haberlerini cok mutlu oluyorum."...sohbeti icin gec kaldi benim zamanim bu ani dunyaya...

Geride birakilan idealler, sevgi dolu bir aile...hani yanarya atesin dustugu yer.....
Ama iste bilim insani olunca kaziniyor adi insanin bence bu dunyaya, benim gibi anisi ,uzerinde emegi olan yuzlerce ogrenciyle..yuzlerce yayina kazinmis ismi ve katkisiyla...

Anilikler diyarinda iste bazen dugum dugum kelimeler..acaba yuregi degerleri idealleri hayalleri buyukler icin yoksa bu dunya cok mu adi........

Not: ani ve ANI'nin bu ingilizce klaveyede yazilislarinin ayni olmasi ne de trajik bi tesaduf....ANIlarimi burkan anilik....

21 Mart 2011 Pazartesi

biraz degisiklik...



Kime iyi gelmez ki azicik degisiklik...farkli renkler farkli bir durus...sole biraz farklilik olsun istedim blogumda..havasi degissin..guzel cemali ortaya ciksin diye...
Evdeki esyalarin da yerlerini degistirirz ya hani..bilmem siz yapar misiniz? annem cok yapar mesela..bi gelirdik okulda bambaska bi yer olmus evimiz..halbuki ne esya yeni ne de ev...simdi ben kendi evimde de onu yapiyorum.ufacık evde o koltuk oraya o biblo şuraya...insan gozu alisinca eski geliyor hersey gozune..siradan...sııkıcı...
blogumda aldı bugun nasibini bu huyumdan...ama bambaşka bi blog değil işte benim blogum:) he belki hayal gücüme de etkisi olur bilemem...ama işte daha bi çıktı gül cemali ortaya sanki he?...

20 Mart 2011 Pazar

Cekik gozlerde bir huzun..


Yuvarlak yuzleri cekik gozleri...dunyanin neresine gitseniz bir grup turist toplanir miniminnacik boylariyla bi yerde ellerinde kameralari...cogunun yuzunde mikroptan hastaliktan arinmak icin maskeleri de dikkat ceker.en merakli, en durust ve belki de en caliskan toplumlardan olan Japon halki, gecen hafta gercekesen tarihin ilk 10 en buyuk depreminin icersinde yere alabilecek siddetteki depremle sarsilmanin ardinan bir de tsunami inanilmaz yikima yol acti..ama bu korkular, bu sarsintilar etkisini daha gecirmemisti ki...en korkulu bekleyis basladi nuklear santraller icin..kayiplar mi aransin..yaralar m isarilsin yardimlar mi dagitilsin diye duusnulurken snairim herkes her turlu acisini unutup bu noktaya odaklandi..kabus gibi..icim hop oturup hop kalkiyor...
Cikan haberlein birinde, nuklear santralde calsianalrdan gonulluler tayin edilip sogutma islemlerinin hizlandirilmasi kararlastiriliyor..gonullu evet cunlu bi bir olume atlayis...biraz yasca ileride olanlar genc claisanlara izin vermemis..cogunuzun cocugu yok..olmaz dmeisler..nasil kaldiniz siz bu hayatta boyle temiz boyle guzel...nasil burumedi hirs, para gozunuzu...?sistemi, insanlari,durustlukleriyle bu inanilmaz felaketi nasil ustaca atlatmaya planli olmayi biliyorlar ...bambaskalar..baska diycek bisye bulamiyorum...allah yaninizda eminim.bu guzel insanlar bu hayata lazim..duzenin carpikliginda bu duzenli insanlar dengeyi zorlayanlar..keske bundan ders cikarsa birileri..bizim gibi halkar ozellikle..bizdeki gibi yoneticiler...nukler santral diye olup olup dirilmese birileri...bizim icin felaketler cok da kolay hem de oyle 9.0 siddetine de gerek yok..durduk yerde bir ihmalden milyon canlara kiyilir...yillarca surucek kod bozukluklari kanserlere neden olunur...allahim sen esirge...engelle dunya hirsi burumus  bazilairnin gozunu yakmaisnlar gelecegimizi...
cekik gozlu guzel bebekler dogmaya devam etsin purussuz tenerei pirasa saclariyla\ o guzelim halkin, bizim dualrimizi duy olur mu?...

Nazim Hikmetin "Kiz Cocugu" siirini okur okur aglarim...gozumun onune gelir milyonlarca sucsuz hatta bi haber dunyadan katliama maruz kalan Japon cocuklari...simdi gene bir kiz cocugu cekik gozleriyle korkuyla endiseyle bakarken annesine..icinde yillarca suren tedirgnlik olmasin..ve mucizenin en guzeli armagan olsun tum dunayaya bu sefer....


KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.



Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.



Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.



Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.



Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.



                               (1956) Nazim Hikmet Ran


                                               



 

14 Mart 2011 Pazartesi

The best blueberry muffin


Hayatimda yedigim en guzel muffin bugun aklima geldi...tazecik ustunde dumani tuterdi...sabah kahvalti etsem dahi kosar alirdim om uhtesem muffinlerden...tez calismam sirasinda, colombia universitesinde konakladigim zamanlar da kampusteki bufenin sahibi kendi elleriyle sabahin ekren saatinde hamurunu cirpip meyvelerini karip firinladigi o mis kokulu muffinleri hazirlardi...ama nasil kocmanlar bi de...ve bunlari pisiren ascimiz bir erkek..ayrica gunluk yemekeleri de o yapiyor..hergun birbirinden farkli yemekler, hem de en saglikli menulerle..ama herneyse..yemekleri ayri bi konu...iste dusuverdi ya bugun aklima o muffinler..o gunler...ah new york baska bir alem..anlatsam bitmeeeez...yetmeeez..muffinlerin tadi yasamin tadi hala damagimda...gene yolum duser mi acaba gene o bufeye?..o nefis muffinler hala beni bekler mi sabahin erken saatinde acaba?..muffinimi kapip laboratuara kosarmiyim gene...?O ilk isirikta beni gene kitalar arasi yolculuga cikarir mi gene?....

12 Mart 2011 Cumartesi

Yaz(ma)mak..


Blog yasakalmalarindan sonra elim gitmiyor birsey yazmaya...hani yazicam okuyamaiycak kimse...okyanusa birakilan sisenin icindeki not gibi geliyor yazilarim bana...iste ole agir elim..ole kapali hayal gucum...
Ozgurluklere uzanan kisitlamalarin artmasi icimi daraltiyor...uzayan yargilar, sonucsuz adeletler..yazilamayan kose yazilari....tutuklanan aydinlar...okunamayan bloglar...dinlenemeyen muzikler...
Yilmak, usanmak degil de...nebilim gitmiyor elim..
Silekenmeli..biraz toparlanmali biraz cosmali icim...

Montaigne denemelerinden birinde bana soyle fisildadi bu durum karsisinda....
"Kurallar dogru olduklari icin degil kural olduklari icin yurulukte kalirlar. Kendilerini dinletmeleri olaganustu gucten gelir, baska birseyden degil. Mistik olmak islerine gelir. Kural koyanlar da cogu kez budala ya da esitlik korkusuyla haksizliga dusen kimselerdir. Nasil oursa olsunlar, insandirlar sonunda, yaptiklari her sey cabuk bozulan ve degiskendir. Yasaklardan daha cok, daha agir daha genis haksiziliklara yol acan ne vardir?" 

Bu denemeleri yazarken kimseyi dusunmeden, yasaklari gormeden..okyanusa birakmis bir sisenin icinde adeta notlarini...yuzyillar gecmis..o sisenin icindeki not, teknolojinin bu safhasinda, bu zamaninda paha bicilemez bir dogruluk tasimis...Iste yasaklarin ket vurdugu zihinler, kalemler aslinda yuzyillarca yasamayi bu sekilde basariyor demekki...aslinda sisenin birakildigi okyanusta...hepimizin fikirleri birarada...ayni okyanusta yuzup carpisip, birlikte, karada onu bekleyen kisilere cevap, yol gosteren oluyor... ..

Iste bunu hissetmek..farketmek su an..guzel bir his:))



5 Mart 2011 Cumartesi

Haaaydiii...


Bi kac gun oncesinde Turkiye'de bloglara erisim engellendi..yasaklandi...Ne olacak ya simdi? Sastim kaldim ben..sebebi ise gereksizlik...sacmalik...ozel kanllar toplulugunu iyice ayrimlastiran kurulusu bilmem ne markasi maclardan gosterim yapan bir kac blogcu yuzunden cok darbe mi almis...acmis mahmeke..karari cikartmis.."engelleyin bu sitel uzantili tum bloglari, ucurun kafalarini"...kalakaldik mi ortada..hak hukuk devleti iste Turkiye..sormadan, arastirmadan adina konan sifatalrla isleyen kanunlariyla boyle bi yer...baya sesi cikiyor tum blogcularin ama..paylasim sitelerinde gruplar olustu..haydee hayirlisi...
Bu dunya, duzen bakalim daha neler cikartcak onumuze...ama ne yapmali..devam yazmaya..paylasmaya...var bicok yolu "caktirmayin" bazi yollardan erisim saglamak bloglarimiza:)...eee yasaklar hep bize...engeller..zorluklar..dalgali denizler...haydee at koca kulaclari blogcu...as dalgalari...uzan turkiye'deki izleyicilere...duysunlar bitmeyen hayat oykunu...hikayaleirni..hayallerini....gorsunler gucunu...
 
© duygulu notlar | Designed by Thailand Hotels, in collaboration with Tech Updates, Webdesign Erstellen and Premium Wordpress Themes