Ozgurluklere uzanan kisitlamalarin artmasi icimi daraltiyor...uzayan yargilar, sonucsuz adeletler..yazilamayan kose yazilari....tutuklanan aydinlar...okunamayan bloglar...dinlenemeyen muzikler...
Yilmak, usanmak degil de...nebilim gitmiyor elim..
Silekenmeli..biraz toparlanmali biraz cosmali icim...
Montaigne denemelerinden birinde bana soyle fisildadi bu durum karsisinda....
"Kurallar dogru olduklari icin degil kural olduklari icin yurulukte kalirlar. Kendilerini dinletmeleri olaganustu gucten gelir, baska birseyden degil. Mistik olmak islerine gelir. Kural koyanlar da cogu kez budala ya da esitlik korkusuyla haksizliga dusen kimselerdir. Nasil oursa olsunlar, insandirlar sonunda, yaptiklari her sey cabuk bozulan ve degiskendir. Yasaklardan daha cok, daha agir daha genis haksiziliklara yol acan ne vardir?"
Bu denemeleri yazarken kimseyi dusunmeden, yasaklari gormeden..okyanusa birakmis bir sisenin icinde adeta notlarini...yuzyillar gecmis..o sisenin icindeki not, teknolojinin bu safhasinda, bu zamaninda paha bicilemez bir dogruluk tasimis...Iste yasaklarin ket vurdugu zihinler, kalemler aslinda yuzyillarca yasamayi bu sekilde basariyor demekki...aslinda sisenin birakildigi okyanusta...hepimizin fikirleri birarada...ayni okyanusta yuzup carpisip, birlikte, karada onu bekleyen kisilere cevap, yol gosteren oluyor... ..
Iste bunu hissetmek..farketmek su an..guzel bir his:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder