2 Eylül 2010 Perşembe

Dogu Karadeniz

Zaten 4 mevsim denize girebilme ve guneslenebilme sansimizin oldugu biryerde yasadigimiz icin (gerci bilmiyorum discolasmis sahillerde plajlarda insan artik nekadar tatil yapabilir ve biz nekadar tercih etmeye cesaret ederiz...) Mert'in son 1 hafta kalan iznini Turkiy'nin en Kuzey Dogusu'nu kesfederek degerlendirelim dedik...
Bir cok ozelligiyle inanilmaz bir bolge..Trabzondan baslayarak Sarp sinir kapasinda noktalandi kesfimiz..
Daha oncesinde hic bir tur ile tatil yapmaya cesaret edemdik..gittigimiz yerlerde tek duze sadece ismi turistik ama pek gorulmeye degmeyen yerlerini gezdiren 40 kisilik turlarda kaybolup can sikintisi cekmek istemiyorduk...Sole bi arastiralim neler var dedigimizde iste tam bize gore bir tur-butik tur mantigiyla bolgeyi kesfetmemizi saglayan bir turla karsilastik..Internette yazilari, dogaya ve kesfetmeye yonelik tur mnatiklair ock hosumuza gitti ve telefonda bile gorusmeden sadece mail yoluyla yanimiza almamiz gereken malzameleri ve odemeleri hallettik...
"Tamzara Tur" bize tam olarak aslinda istedigimiz Dogu Karadeniz kesfini vericekti..
Sabah 7.30 daki Trabzon ucagimiza Sabiha Gokcenden binis yaptik( a tabi onceki gece Mert'in liseden ve universiteden arkadasinin Dugununden sabah karsi 4 civari eve dondugumuzu atlamayalim:)) uykusuz ama bi okadar heyecanliydik..ucaga binerbinmez koltuga yerlesiryerlesmez uyuyverdik... Ama gozlerimizi yolculugun sonuna dogru actigimizda penceredn baktigimda; "Aman tanrim" dedim..sadece gri ve pus renginde gordugum kucbakis goruntu yerini alabildigine yesil bir manzraya birakmisti..Bir an acaba ucagimiz farkli bir boyuta mi gecmisiz gibi dusundum o uykusuz halimle:)..
Hava hafif yagmurluydu ucaktan indigimizde....ah en cok hasret oldugumuz seylerden biri..yaz yagmuru bizi karsiladi..
Tur ekibiyle bulustuk eksik olan tur katilimcilari da tamamlandiktan sonra usutmuzu dahi degsitirmeden turumuz basladi…

Ilk olarak Ataturk’un koskune ugradik.. Dersim Isyanlari’ni bastirmak icin kendi eliyle harita uzerinde planlar cizmis burda siyah beyaz fiziki haritanin uzerinde Atam’in kirmizi renkli kalemiyle notlari vardi.Kahvesini yudumladigi fincani vitrinde yerini almisti...Kosk muhtesemdi..manzarasi, doganin icinde kaybolmasi…
Aslinda adim adim geziyi anlatmak isterim ama  okadar zor ki  4GB’lik hafiza kartimiz doldu..her adimi dogaya,dereye,tazecik havaya doymus bi tatil oldu..Selalede, derede yuzduk..Kavrun yaylasindan 3100 metre yukari tirmandik, ufukta Kackar Daglari..
Ahh hele Macahel….Dunya uzerinde sayili Biyosfer alanlarindan..Eski bir Gurcu koylerinin bulunudugu bi bolge…Aslinda cogu Gurcu hala orda..birakmamislar topraklarini mibadele zamani artik buralar bizim memleket deyip..Dunyanin unlu biyologlari, paleantoglari bu bolgeye arastirmaya geliyormus..adim basi "izinsiz ornek toplamak yasaktur" yazili uyari levhalari.. yani yolda yuruken ayaklarinizin dibinde biten otlar, cicekler inanilmaz kiymetli…Hic eldegmemis..Dunya’nin kaosundan siyrilmis baska bi evren orasi..Cennetten bir kose derler ya hani iste tam orasi... Kaldigimiz Bumbulay pansiyondaki Gul’un dedigi gibi; buralarda paraya gerek yok ki..Kendi sutumuz, kendi tereyagimiz, kendi etimiz var..E balimiz da var..Ekmegi de kendi pisiriyor..Ama kisin pek zor..Kan emici dunya’da varolabilmek..o koyu surdurmeleri, guclu olmalari gerektiginin de farkinda. Bu yuzden universite sinavinda aldigi harika puani begenmeyip, Ankara Hukuk icin birdahaki sene sinava tekrar giricem diyor..Okadar saf bi okadar cesur, bi okadar yurekli ve bilincli olabilmeyi ogretiyor….
Iste bizim karelerimizden Dogu Karadeniz Tatilimiz…

                                    Dogu Karadeniz Albumumuz icin buraya tiklayin..

Hiç yorum yok:

 
© duygulu notlar | Designed by Thailand Hotels, in collaboration with Tech Updates, Webdesign Erstellen and Premium Wordpress Themes