14 Nisan 2013 Pazar

Ben Iste "BU" yum

Yasanan her zorluga, sikintiya, hayal kirikligina ragmen..bana hep sorarlar sen hep guluyorsun diye...Yuzunde hep gulumseme...Sanirim ben hayati tum benligimle yasamayi seviyorum..onu kucakliyip birakmamacasina..askimi, mutlulugumu dolu dolu yasamaya...hayati anlamaya onun her anindan bana fisildadiklarini anlamaya...ogrenmeye..pismeye...
Ben iste "BU" yum aslinda,


   Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
   Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
   Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
   Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği 

(Ask..her yerinde olsun hayatimin..iliklerime kadar hissedicem ben bi cicegin sevgisini..kocamin askini..ailemin huzurunu..yarinlarin umudunu...)

   İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
   Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
   Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
   Kopmaz kökler salmaktır oraya

(Dalip dalip gitmelerim buyuzden belki..konusmadan izlesem su guzel dunyayi..mucizelerini..fisildayisini duysam...)

   Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
   Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
   Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
   Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin ( Ben herseyi yasamak istedigim icin yasarim...samimiyetle..tum yuregimle)

   İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
   Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına ( Asla Asla muziksiz olmaz...ozellikle haftasonu kahvaltilari..guzel mum isiginda dinlenme saatleri..)

   İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
   Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına ( Tum zorluklari tercih etmem bu yuzden belki..Mert'im der ki; buz gibi denize girmek gibi hayat..yavas yavas girmek zor gelir seni korkutan yeniliklere..birden atla icine ve gor bak seni nasil dinginlestirdigini, uyandirdigini, tazeledigini..)

   Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
   Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
   Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
   Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın ( Kesfetmek...farkli hayatlari, dinleri, diyarlari...hep heepp daha uzaga..KESFETMEYE sevgilimle sonsuzlugu...)

   Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
   Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
   Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
   Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı 

( Hayat bir ogretiler dengizi..huzunler, hayal kirikliklari, pismanliklar, keskeler...ama ogrenmek icin burdayiz..yasadigini nasil anlar ki insan ogrenmeden..)

   Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
   Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına 
   Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
   Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana  

 ( Ben bu armagana sukrediyorum her an her gun..bana sundugu herseye...ve onu, sevgilimle, ailemle bir daha yeniden kesfedip buyutup daha da anlamlastirmaya...Yuregim sigmazcasina, tasarcasina evrenden:))



Ataol BEHRAMOĞLU ( nasil bir anlamaktir bu hayati..nasil bir farkindalik...)

Hiç yorum yok:

 
© duygulu notlar | Designed by Thailand Hotels, in collaboration with Tech Updates, Webdesign Erstellen and Premium Wordpress Themes