Yasanan her zorluga, sikintiya, hayal kirikligina ragmen..bana hep sorarlar sen hep guluyorsun diye...Yuzunde hep gulumseme...Sanirim ben hayati tum benligimle yasamayi seviyorum..onu kucakliyip birakmamacasina..askimi, mutlulugumu dolu dolu yasamaya...hayati anlamaya onun her anindan bana fisildadiklarini anlamaya...ogrenmeye..pismeye...
Ben iste "BU" yum aslinda,
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
(Ask..her yerinde olsun hayatimin..iliklerime kadar hissedicem ben bi cicegin sevgisini..kocamin askini..ailemin huzurunu..yarinlarin umudunu...)
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
(Dalip dalip gitmelerim buyuzden belki..konusmadan izlesem su guzel dunyayi..mucizelerini..fisildayisini duysam...)
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin ( Ben herseyi yasamak istedigim icin yasarim...samimiyetle..tum yuregimle)
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına ( Asla Asla muziksiz olmaz...ozellikle haftasonu kahvaltilari..guzel mum isiginda dinlenme saatleri..)
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına ( Tum zorluklari tercih etmem bu yuzden belki..Mert'im der ki; buz gibi denize girmek gibi hayat..yavas yavas girmek zor gelir seni korkutan yeniliklere..birden atla icine ve gor bak seni nasil dinginlestirdigini, uyandirdigini, tazeledigini..)
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın ( Kesfetmek...farkli hayatlari, dinleri, diyarlari...hep heepp daha uzaga..KESFETMEYE sevgilimle sonsuzlugu...)
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
( Hayat bir ogretiler dengizi..huzunler, hayal kirikliklari, pismanliklar, keskeler...ama ogrenmek icin burdayiz..yasadigini nasil anlar ki insan ogrenmeden..)
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
( Ben bu armagana sukrediyorum her an her gun..bana sundugu herseye...ve onu, sevgilimle, ailemle bir daha yeniden kesfedip buyutup daha da anlamlastirmaya...Yuregim sigmazcasina, tasarcasina evrenden:))
Ben iste "BU" yum aslinda,
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
(Ask..her yerinde olsun hayatimin..iliklerime kadar hissedicem ben bi cicegin sevgisini..kocamin askini..ailemin huzurunu..yarinlarin umudunu...)
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
(Dalip dalip gitmelerim buyuzden belki..konusmadan izlesem su guzel dunyayi..mucizelerini..fisildayisini duysam...)
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin ( Ben herseyi yasamak istedigim icin yasarim...samimiyetle..tum yuregimle)
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına ( Asla Asla muziksiz olmaz...ozellikle haftasonu kahvaltilari..guzel mum isiginda dinlenme saatleri..)
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına ( Tum zorluklari tercih etmem bu yuzden belki..Mert'im der ki; buz gibi denize girmek gibi hayat..yavas yavas girmek zor gelir seni korkutan yeniliklere..birden atla icine ve gor bak seni nasil dinginlestirdigini, uyandirdigini, tazeledigini..)
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın ( Kesfetmek...farkli hayatlari, dinleri, diyarlari...hep heepp daha uzaga..KESFETMEYE sevgilimle sonsuzlugu...)
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
( Hayat bir ogretiler dengizi..huzunler, hayal kirikliklari, pismanliklar, keskeler...ama ogrenmek icin burdayiz..yasadigini nasil anlar ki insan ogrenmeden..)
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
( Ben bu armagana sukrediyorum her an her gun..bana sundugu herseye...ve onu, sevgilimle, ailemle bir daha yeniden kesfedip buyutup daha da anlamlastirmaya...Yuregim sigmazcasina, tasarcasina evrenden:))
Ataol BEHRAMOĞLU ( nasil bir anlamaktir bu hayati..nasil bir farkindalik...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder